Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

306 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Hasan Ali Toptaş okuyanlar için el kitabı
Hasan Ali Toptaş (HAT) ile yapılmış 43 söyleşi. Bazı okuyucular bir yazarın kitaplarını toplu olarak okur, bir romanı değil yazarı okurlar. Böylece yazarın gelişimi, değişimi, yazın serüvenini izlerler. Bu nedenle kitap “Yazar (HAT) okuyanlar” için el kitabı niteliğinde. Söyleşiler sanırım tamamen öznel bir anlayışa göre sıralanmış. Sıralamnın mantığını ben anlamadım. Yıllara göre değil, kitapların yayınlanış tarihine göre değil, yayınlanan yere göre değil, kitaplara ilişkin değil, söyleşinin biçimine (popüler, edebi, eleştirel, vs.) göre de değil. ??? Böylesi kitaplarda zorunlu olması gereken dizin bölümü yok. Editörün tembelliği mi, belgeselliğe alışamadığımız için mi, okuyucuyu küçümsediklerinden mi… anlamadım. Olmaz! Belgesel bir kitapta, en azından kitap adları ve yazar adları dizini şart! Editörler ve belki de yazarlar da, söyleşilerin, belgesellerin roman, hikaye kitabı gibi okunduğunu sanıyor sanırım. Neyse bu konu Türkiye yazını için yapısal bir çarpıklık. Yani kıçı kırık bir word programında bile dizin yapma işlemi varken, yayınevleri bunu beceremiyorlarsa hiç belgesel yayınlamasınlar daha iyi. Neyse kitaba gelelim: İlginç olan söyleşilerde Hasan Ali Toptaş’ın özel hayatına ilişkin çok az bilgi var. Kasaba yaşantısı, yazmasına yol açan “Kellik” olayı, memurluk hayatı, yalnızlığa ilişkin kalabalık fobisi birkaç ipucu. Yazarlığının gelişimi hakkında ilginç bilgiler, özellikle ilk kitaplarını yayınlatmadaki zorlukları vurgulanıyor. Yazarlığı, yazmanın onun için önemi, yazma sürecinde romanın gelişimi, dil ile roman tiplerinin gelişimi, roman tekniklerini kullanması hakkında severek sık sık söz ediyor. Giriş yazısında belirttiği gibi en zor konuşma Latife Tekin ile. Latife Tekin, röportaj yapmıyor, o konuşma aracılığıyla kendini konu ediyor, sanki. Zaten Toptaş'ın bu konuşmadan rahatsız olduğu belli. Kimi yazarların başka yazarlarla söyleşi yapmaları zor oluyor. Bunu Şükrü Erbaş söyleşisinde de görüyoruz. Şükrü Erbaş sanki yazarla bilgi, deneyim yarışında… Soru sorma amacı yok. Daha çok sohbet havasında “edebiyat” yapıyor. Benim için en ilginç bölüm Emrah Serbes ile yaptıkları kelime oyunu söyleşisi. Emrah Serbes’in verdiği sözcüklere (uğultu, haz, dangırdamak, kuytu, gölge, ...gibi) kısa yanıtlar, anekdotlar yazıyor. Eğlenceli, keyifle okudum. Yıldız Ecevit'in röportajı edebiyat eleştiricisinin yazarı ve eserini ortaya çıkaran, yorumlayan, anlamını soruşturan sağlam bir söyleşi. Yazar ve sanatı hakkında beni aydınlatan en iyi konuşmalardan biri de kitap zamanı dergisinden Ethem Baran ile olan söyleşi. Yazar "Hasan Ali Toptaş’ı" okuyanlar için el kitabı niteliğinde.
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da YalnızHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 2014435 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.