Sevgican: En büyük kötülükleri yaratanlar hep ahlakçılardır. .

Kürtaj bugün artık doğal bir şeydir. İşin aslına bakarsak, kürtaj olmasa ne yapardık? Tıp ve teknikteki ilerlemeler insanları yeni ölçülere zorluyor. Bir yüzyılda insanların sayısı üç katı artıyor. Eskiden kürtaj yoktu. Peydahlamak ve doğurmak, sonra ilk yılda öldürmek, doğanın keyfine göre bu işi yapmak bence daha ilkel bir yöntem, hoş değil. Loğusa humması açılan savaş. Sezaryen. Erken doğumlarda kuluçka kafesi. Artık yaşamı eskisinden daha çok ciddiye alıyoruz. Johann Sebastian Bach'ın on üç çocuğu vardı (ya da buna yakın), bunların %50'si bile yaşamamıştı. İnsanlar tavşan değildir, ilerlemenin ölçüsüdür; işi kendimizin düzenlemesi gerekiyor. Dünya nüfusu tehdit edici bir biçimde artıyor. Doğanın her yerinde olduğu gibi, kalıcılığı sağlamak için fazla üretim. Yaşamın kutsallığı! Doğadaki fazla üretim felaketlere yol açıyor, bir de biz bunun üzerine hayvanlar gibi doğurup durursak, cinsin tükenmemesine değil, cinsin yok olmasına yol açarız. Dünya ne kadar insanı besleyebiliyor? Bu sayıyı yükseltmek mümkün, UNESCO'nun görevi geri kalmış bölgeleri.kalkındırmak ama kalkınma sınırlandırılmış. Yepyeni sorunlarla karşı karşıya siyaset. İstatistiklere bir göz atalım: Verem gerilemiş örneğin, önleme başarılı, %30'dan %8'e düşmüş. Sevgili Tanrı! Bulaşıcı hastalıkları o yarattı, biz elinden almışız. Bunun sonucu olarak onun elinden türemeyi de almalıyız. Vicdan azabı çekmeye gerek yok, tam tersine bu insanın akıllıca davranmasını ve kendi kendine karar vermesini sağlayacak. Bu gerçekleşmediği zaman salgın hastalıkların yerini savaşlarla dolduracağız. Romantizme son. Kim ki kürtajı reddeder, o romantik ve sorumsuzdur. Düşüncesizlik yüzünden olmamalı elbette ama gerçekleri görmeliyiz, örneğin insanın var olmasının nedeni yalnız bir hammadde sorunu değildir. Devletin doğumu desteklemesi faşist ülkelerin kötü davranışlarından biridir, kuşkusuz Fransa'da da oluyor bu. Yaşanabilen bölgeler sorunu. Otomasyon da unutulmamalı: Hiç de o kadar insana ihtiyacımız yok. Yaşama düzeyini yükseltmek daha akıllıca olur. Bunun dışındaki her şey savaşa ve yok olmaya götürür. Bilgisizlik, bilinçsizlik yaygın gene de. En büyük kötülükleri yaratanlar hep ahlakçılardır. Kürtaj kültür ölçüsüdür, doğanın istediği biçimde yalnız vahşi ormanlar üreyip yayılır. İnsan ise plan yapar. Romantizm yüzünden birçok felaket olur, korkunç evliliklerin çoğu, gebeliği yarıda kesmekten korkulduğu için yapılır. Korunmayla engel olma arasındaki fark nedir? İkisinde de çocuk yapmama isteği vardır, bu da insancıldır. Kaç çocuk istenerek olmuştur? Bir başka şey de, kadının gebe kaldığı zaman çocuğu istemesidir, daha önce onu istemediğini unutur, erkeğe karşı güçlü olma duygusu vardır onda, analık onun iktisadi savaş aracıdır. Alın yazısı ne demek? Mekanik-fizyolojik rastlantılardan alın yazısı yaratmak gülünçtür, çağdaş insana yaraşmaz. Çocuklar istediğimiz şeylerdir ya da istemediğimiz. Kadına zarar vermeye gelince. Fizyolojik olarak böyle bir şey olamaz, eğer doktora değil de, öteki kürtajcılara gidilmezse elbette, psikolojik bakımdansa çocuğu aldıran kişi ahlaki ve dini düşüncelere bağlı değilse, gene zarar görmez. Bizim karşı çıktığımız şey, doğanın putlaştırılmasıdır. Eğer bunu ya-pıyorsa daha mantıklı yapması gerekirdi, o zaman penisiline de, antene de, DDT'ye de, radara da vb. hayır demesi gerekirdi. Biz teknik çağda yaşıyoruz, insan doğaya egemendir, insan mühendistir, bunun tersini savunan, doğanın yaratmadığı bir köprüyü kullanmaya kalkmasın. O zaman daha mantıklı ve dürüst olup her apandisitte ölünmesi gerekir. Alın yazısı olduğu için! O zaman elektrik lambası, motor, atom enerjisi, hesap makinesi, narkoz da olmasın - o zaman defolsunlar vahşi ormanlara!

Homo Faber

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sevgican