Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Anlam Kavgası
Pierre Rivière vakası, birçok söylem, kurum ve iktidar biçiminin karşı karşıya geldiği bir sınırboyuna işaret etmesi bakımından oldukça önemli sayılması gereken bir olaydır. Anlam kavgasına ya da anlamı oluşturma sürecinde disiplinler arasındaki mücadeleye ilişkin bu tür bir örnekolay çalışmasını okumayı kuşkusuz herkes arzular. Pierre Rivière, iki ayrı yoldan ama gerçekte tek bir şey yapmış bir yazardı. Kitap 1835 yılı Fransası'nda yirmi yaşındaki Pierre Rivière adındaki bir köylünün annesini, kız kardeşini ve erkek kardeşini öldürmesi olayını ele alıyor. Rivière, gözaltına alınır alınmaz işlediği suçun geniş bir açıklamasını ayrıntılarıyla veren bir hatırat yazar. Yalnızca köy eğitimi almış olmasına karşın Rivière, söz konusu hatıratı şaşırtıcı denebilecek ölçüde güzel ve açık bir dille kaleme almıştır. Hatırat pek çok soruna işaret ettiğinden olacak, gerek dönemin tarihçileri arasında gerekse alanlardan birçok kimse üzerinde derin bir ilgi uyandırır. O sıralar anababa(akraba) katli olaylarına ilişkin davalara mahkemelerde sıkça rastlanmaktaydı. Bu olayların anlamı neydi, üstelik böylesi korkunç bir olayın ardından nasıl oluyor da hâlâ bir hatırat yazılabiliyordu? Dahası neden anababa katli kral katliyle bir ve aynı görülüyordu? Bu köylünün karanlık yaşam öyküsünün (Julien Sorel'e benzeyen) yazınsal bir değeri olduğu düşünülebilir. Olay üzerine öylesine çok yorum var ki ister istemez şu sorunun gündeme getirilmesi gerekiyor: "Herhangi bir metni nasıl okuyacağız?" Kitabın bütünü Rivière'nin yaşamına ilişkin olarak yapılan iki ayrı değerlendirmeye dayalı karşıt iki düşünceye ( biri hukukçular diğeriyse doktorlar tarafından ortaya atılmaktaydı ) dikkat çekmektedir. Birbirlerinden büyük ölçüde ayrılmalarına karşın, her iki yorum da bir ve aynı bilgi kaynağına göre konuşuyor ya da konuşuyor görünüyorlardı. Kuşkusuz ussallık ile delilik arasındaki sınırın belirlenmesi oldukça zordur. Yoksa bu ikisi aynı oyunun ayrı dönemleri olarak birlikte varolabilirler mi? İki ayrı görüş olduğunu söylemiştik. Bunlardan ilk kümede bulunanlar Rivière'nin hatıratında ussal kanıtlar bulunduğunu iddia ederek onu giyotine mahkûm etmek istediler; ikinci kümede görüş bildirenlerse söz konusu hatıratta delilik belirtileri gördüklerinden onu akıl hastahanesine kapatmak istediler. Bunun yanında kimileri de aynı delilik belirtilerinin taamüden adam öldürme olgusunda ve cinayetin sonradan öykülenmesi sürecinde de görülebileceğini söylüyorlardı. Gelgelelim söz konusu belirtilerin, Rivière'nin yazdığı hatıratta görüldüğü üzere, hem cinayet hazırlığında hem de cinayete zemin hazırlayan koşullarda da bulunabileceğini beyan edenler de yok değildi. Başka bir deyişle, öldürme ve bunu yazıya dökme olgusunun, yani yapılanların ve yazılanların birbiriyle örtüşmesi gerekirdi; çünkü bunlar aynı insanın öğeleriydiler. Doktorlar, Rivière'nin öteden beri deli olduğunu öne sürmekle yetinmediler, suçlunun delilik belirtisi sayılması gereken birtakım "garip davranışları" olduğuna da dikkat çektiler. Oysa hukukçular katilin akıl sağlığının bütünüyle yerinde olduğunda ısrar ediyorlar, parlak zekâsını kanıt olarak göstererek Rivière'nin işlediği suçun tek sorumlusu sayılması gerektiğini düşünüyorlardı. Birbirine böylesine karşıt görüşler bildiren tıp ve hukuk otoriteleri arasında gerçekte neler olup bitmekteydi; yoksa bütün bunlar bilimsel alanda yaşanan suçbilim [criminology] ile hastalıkbilim [pathology] arasındaki yer kapma mücadelesinin bir sonucu muydu? Belki de henüz doğmakta olan psikiyatri kendisi için yeni alanlar kazanmaya, yeni bir aygıt yaratmaya çabalıyordu? Kitapta ayrıca sınırlı sorumluluk kuramının gelişimine ve hafifletici nedenlere ilişkin ilginç bir bölüm bulunduğunu da anımsatmak isterim. Kitap yalnızca psikiyatri için değil, aynı zamanda hukuki yordamla ilgilenen psikoloji, sosyoloji ve genetikbilim gibi bütün toplum ve insan bilimmleri için yeni ufuklar açabilecek nitelikte bir kitaptır. Sonuç olarak kitap, tıp ya da psikiyatri gibi özel bir bilgi alanının gerçekte nasıl biçimlendiği konusunda bilgi vermektedir. Madan SARUP/
Post-yapısalcılık ve Postmodernizm
Post-yapısalcılık ve Postmodernizm
Bir Aile Cinayeti
Bir Aile CinayetiErdoğan Yıldırım · Ayrıntı Yayınları · 2012317 okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.