Matt Haıg artık ne yazsa okurum modunda bir yazar oldu benim için. Normal şartlarda pek kurgu okumayan okusam da bana bir şeyler katması lazım dediğim kitapları okurum. Yazarın iki kitabını okudum birisi Gece Yarısı Kütüphanesi biri de şu an yorumladığım. İkisini de okurken şunu hissettim bunların filmi olsa bayıla bayıla izlerim. Bunları sinemaya taşımaları lazım. Zira hayal gücümde öyle heyecanlı sahneler vardı ki bunu perdede izlemek isterdim. İki kitabında da muhakkak temel bilimsel değerler üzerinde duruyor öncekinde fensel olarak ele almıştı bu sefer bir matematik teorisi üzerine ele almış. Okuyucuya merak duygusunu aşılıyor bu kitabı okuyan biri Riemann hipotezini merak eder ya da kitapta gecen Emily Dickinsonun şiirlerini merak eder. Kitap bilimselliği zemin alıp bilim kurgusal bir süreç izlerken insan ilkel psikolojiden de altyapılar veriyor şahane bir şey ya. Hem öğreniyorum, hem düşünüyorum hem de eğleniyorum okurken. Kitabın kurgusuna gelirsek bir matematik profesörü çözülemeyen hipotezi çözmeyi başarır ve dünyanın dışında bir evrende yaşayan yaratıklar bu insanlar için yıkıcı bir etki olacak diye bunun duyulmasını engellemek için bir vekil yollarlar dünyaya. Bu vekil profesörü öldürüp onun beden görüntüsüne geçip ailesi ile yaşamaya başlar. Her şey burada başlar çünkü yaratık insan ırkını öğrenmeye başlar. Sevgi, aşk, arkadaşlık duygularını kavramlarını sorgular. Diğer gezegenden de bu hipotezi kime söyledi ise öldürmesi emri gelir. Yaratığımız insan olmaya alışmış ve kendi rasyonelliklerinin bu ırktan tamamen farklı olduğunu anlamıştır ve insanlığı keşfetmeye ilgi duyması ile olaylar başlar. Kısaca böyle bahsetmiş olayım. Muhakkak bir kitabı okunmalı ve sinemaya uyarlanmalı lütfen yetkiler duyun :) Keyifli okuma için yazara teşekkür ederim telapatik bir iletişim kurabilirim belki onla… ( Kitabın kafamı nasıl güzel yaptığına bakar mısınız?)

İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20236,9bin okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülce