Heine, Freud, Kafka, Mahler, Benjamin ve daha başka pek çok örnekte, bu insanlar sürekli kriz içinde, kararsızlık, huzursuzluk, güvensizlik içinde yaşamışlardır. Kökünü, kolektif belleğini, geleneğini, "ait olma duygusunu" yitirmiş, mutsuz ama çok kez sıra dışı insan örnekleri olarak yetişmişlerdir. Freud, bu ağır çifte yabancılaşma ortamın da ve kendi ütopyası içinde, rasyonalizme ve doğabilimlerine dayanmıştır. Dünyanın ancak rasyonalizm üzerinden özgürleşebileceğini sanmıştır. Büyük kalabalıkların içinde olmasına karşın, yoğun bir yalnızlık içinde yaşamıştır.
Sayfa 54 - Okuyan Us Yayın.