Roman 1935 Yılı Şubat ayının son günlerinde Belgrad’ daki evinde ölü bulunan Hanımefendi'nin ölümü ile başlayıp 1900lü yılların Saraybosna’sına götürüyor bizi. İflas eden babasının nasihatleri ile tasarruf üzerine bir hayat yaşamaya çalışan Hanımefendi hayatını cimrilik ve bencillik üzerine kuruyor. Ve bizler Hanımefendi’nin bu yaşayışında Ivo Andriç’in bize sunduğu tarihi arka planı da rahatlıkla okuyabiliyoruz. 20. Yüzyılın ilk 30 yılında Saraybosna ve Belgrad’ın günlük yaşamına yansıyan siyasi gelişmeler, savaşlar, ekonomik çöküntüler, toplumsal kargaşa Hanımefendi’nin hikayesi arakasında aktarılıyor. Saraybosna’da yaşayıp da olan biten her şeye kayıtsız kalan Hanımefendinin tek düşündüğü şey parası ve parasının eksilmeden her daim artması. Bu derece bencilliğin onu ailesinden , akrabalarından ve hatta yaşamdan kopardığı ayan beyan görülüyor. Çıkan savaşlar, yapılan işgaller sadece Hanımefendi'nin parasını etkilediği ölçüde kendisini etkiliyor, bunun dışında yaşanan gelişmeler ile uzaktan yakından ilgilenmiyor. Bu şekilde devam eden ömrü küçük bir aşk yanılsamasıyla kesintiye uğrar gibi olsa da Hanımefendi kendini toparlıyor , bencillik ve cimrilik üzerine inşa ettiği yaşamına geri dönüyor. Nihayetinde insanlardan uzak bir başına bir ölümle hayatı da son buluyor. Kitapta insanın bencilliği çok net olarak ifade edilmiş. Ülke işgal edilirken, yönetimler, devletler, milletler değişirken insanın tek düşündüğünün malı olması , hiçbir toplumsal sorumluluk ,bir acı, üzüntü duymaksızın tüm olanlara arkasını dönüp yaşayabilmesi ile insanın ne kadar bencil olabileceği en çarpıcı şekilde anlatılmış. Herkese tavsiye Balkan Edebiyatı severlere emir

Hanımefendiİvo Andriç · Ketebe Yayınevi · 2019111 okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Derya sayım