İNSANLIĞIN DERDİYLE HEMDERD OLANLARA SELAM OLSUN
Öğrendiğim kadarıyla bu zamanda şeytanın en çok sevdiği kimselerden bir zümre de hiç kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, nemelazım deyip, bananeci bir alayışla yaşayan namazında niyazında cami cemaati müdavimleridir. Allah bize merhamet eyleye, Allah bizleri insanlığın zifte beyaz dedirtecek kadar karardığı bu zamanda, hem kendi kurtuluşumuz hem de topyekün bir insalığın selameti için insanlığın derdiyle hemderd olanlardan eylesin. Zira kurtuluş yol ve reçetesi yine beşerin yırtıcılıkta sırtlanları geçtiği bir dönemde, insanlığın ufkunda tulu ettiği, güneşin yanında sönük kaldığı Hz. Ahmed-i Muhtar (sas)in yolu ve reçetesidir. Bu reçete insanlığın derdiyle dertlenmektir. Öyle bir dert ki insanı Gar-ı Hiralara götürür ve derdin sahibini cin ve inse sultan eder ilelebed. Biz biliyoruz ki 'derdi dünya olanın dünyalar kadar başında dert olur, beri tarafta Allah derdiyle dertlenenin, Allah bütün dertlerine derman olur. İnsanlığın derdiyle hemderd olan Hz. Ahmed-i Muhtar (sas) bedevi, milliyetçi, muannid insanlardan, medeni, kardeşlik destanını yazan, medeni bir toplum meydana getirmiştir ki ismi cahiliye olan bir çağı Asrı Saadete tebdil etmiştir Allah'ın avn u inayetiyle. Müthiş bir değişim ve dönüşüm yaşayan bu insanların yanında gökteki en parlak yıldızlar bile sönük kalmıştır. Kardeşlik şuurunu öyle bir yakalamışlar ki isar ruhuyla hareket edip her daim kardeşlerini kendi nefislerine tercih etmişlerdir. İmanın girdiği kalplerin pasları yerini nurlara bırakmıştır. Bütün bunlar sinelerde ekilen dert tohumlarının semeresi olmuştur. Derdine derman arayanların dermanı hep derdi olmuştur. Ne mutlu dünya dertlerini eliyle öteleyip, insanlığın derdiyle hemderd olanlara.
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.