“Mutlu bir insansınız siz. Bu kadar kolayca mutlu olmanızdan dolayı acıyorum size, Mösyö. Bir insanın kendisini mutlu sanması için, alçalması mı gerek!... Ah! mutlusunuz Mösyö. Ne yani! Eğer siz: erdemliyim ben, deseydiniz; ben bundan şunu anlardım: başkalarından daha az acı çekiyorum. Yok ama, mutlusunuz siz. Kolayca memnun oluyorsunuz demek ki! Acıyorum size ve de kendi kötü mizacımı sizin yüce mutluluğunuzdan daha değerli buluyorum. Biraz daha ileri gidip, yeryüzünde gördüklerinizin size yetip yetmedi ğini sormaya kadar varacağım. Nasıl olur! Bir tek b“Mutlu bir insansınız siz. Bu kadar kolayca mutlu olmanızdan dolayı acıyorum size, Mösyö. Bir insanın kendisini mutlu sanması için, alçalması mı gerek!... Ah! mutlusunuz Mösyö. Ne yani! Eğer siz: erdemliyim ben, deseydiniz; ben bundan şunu anlardım: başka larından daha az acı çekiyorum. Yok ama, mutlusunuz siz. Kolayca memnun oluyorsunuz demek ki! Acıyorum size ve de kendi kötü mizacımı sizin yüce mutluluğunuzdan daha değerli buluyorum. Biraz daha ileri gidip, yeryüzünde gördüklerinizin size yetip yetmedi ğini sormaya kadar varacağım. Nasıl olur! Bir tek başka şeyler görmek için bile olsa, çekip gitmek bile istemediniz mi hiç! Ölümü sev meyene acımak için pek ciddi nedenler var elimde.”'