Gönderi

"Ben canlıyken ve yüreğim insan yüreğiyken," diye cevap verdi heykel,"gözyaşlarının ne işe yaradığını bilmezdim, çünkü üzüntünün girmesine izin verilmeyen Kaygısızlık Sarayı'nda yaşardım. Gündüzleri arkadaşlarımla bahçede oyun oynardım,akşamsa büyük Salon' da dansın başını çekerdim. Bahçenin etrafında çok gösterişli bir vardı, fakat hiçbir zaman o duvarın gerisinde ne olduğunu merak etmedim,çevremdeki her şey o kadar güzeldi ki. Saraydakiler Mutlu Prens derlerdi bana, gerçekten de mutluydum eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa. Öyle yaşadım ve öyle öldüm. Sonra da, ben öldükten sonra heykelimi buraya, böyle yükseğe diktiler; şehrimin bütün çirkinliğini,şehrimdeki bütün yoksulluğu görebileyim diye ve kalbim kurşundan da olsa ağlamamak elimden gelmiyor."
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,Kitabı okudu
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.