Gönderi

144 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 hours
II. Dünya Savaşı'nın etkilerinin anlatıldığı her kitap, anlatıcısının yanında yaşayanların sayısı kadar hikaye çıkarıyor. Matruşka bebeklerinin tersine, koydukça devleşiyor her savaş zamanı yaşananlar... Marga Minco... Hollanda'da Yahudi bir ailede dünyaya gelen insanlardan sadece birisi ve ve bize hikayeyi anlatıyor. Hem de birinci ağızdan, kendisinden. Kalabalık bir aile içinde kurtulan tek kişi olmasının yanında anlattıkları ile de oldukça çarpıcı detaylar veriyor. Hollanda'daki evlerinde "burada bir şey olmaz" iyimserliğinde yaşayan ailesinin, hikayenin onlara kadar uzanacağından habersiz, kısa süreliğine terk ettikleri evlerine geri dönmeleri ile başlıyor kitap. Babasının dilinde ise o hep aynı cümle; "bize bir şey yapamazlar" Ama yaşam, o kadarı da olmaz dediğimiz her şeyin, tam da o kadarının olduğu bir yer değil miydi? Yaşamdaki düzenimize o kadar çok alışıyoruz ki, sanki hiçbir güç o rutinin yönünü değiştiremez gibi geliyor. Ama rüzgar bazen öyle şiddetli esiyor ki yaşamda, evinizin sağlam sandığınız çatısı uçup gidiyor... Minco ve ailesinin kendilerine hiçbir şey olmayacağına dair inançlarını, yaşam öyle bir ellerinden aldı ki, geride kalan tek kişi olan anlatıcının bahsettikleri ile bir hüzün çöküyor içinize. Onlar, her defasında, "bize bir şey olmaz" derken, tırmanmaya çalışmaktan vazgeçmedikleri o koca dağ, içinden kurtulmaya çalıştıkları kuyuya dönüştü aniden. Bunu fark ettiklerinde ise her şey için çok geçti.
Acı Otlar
Acı OtlarMarga Minco · Doğan Kitap · 2023144 okunma
·
112 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.