İnsan bazen rüyalarında nefeslenir; hayatın zorluğundan kaçar; uyandığında ise uyanmamayı diler; çünkü gerçek hayat kabus gibidir; bazen de rüyalar kabus gibidir; uyandığına içten içte sevinir. İşte Kafka bu kitapta ikinci durumu işliyor. Kitap boyunca insanı karabasan gibi sarıp bir cehennem azabı yaşatıyor. Her şeyin bir kabus (rüya) olduğunun farkındasın, ancak o kadar iyi karakteri işliyor ki; bu rüyadan (kabustan) uyanmayacağına da ikna ediyor ve bu kabus (karabasan) ile yaşamının yollarını aramak zorunda kalıyorsun. Okunması zor ve okunduğunda da ruhunun uç ormanlarını keşfetmenin korkusu ve hazzı sana kalıyor.