Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1808 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Savaş ve Barış: Savaşın içinde hissettiren kitap
Savaş ve Barış bitti. Ben de bittim. Bir zamanlar birisinin ‘‘Savaş ve Barış’ı okumamış insan; ‘Ben Tolstoy okudum’ demesin’’ benzeri bir yorumunu görmüştüm. Kitabın çok sıkıcı ve çok uzun olduğu söylentileri yüzünden kitabı almak ve başlamak konusunda tereddütte kalmıştım. Ve şimdi, kitabı bitirdikten sonra, bütün bu kitabın sıkıcı olduğuyla ilgili yorumlarının hiçbirine katılmıyorum. Beni derinden etkileyen kitaplardan birisi oldu. Başta belirttiğim kişinin o yorumuna gelecek olursak, onun yorumunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü bu kitapta Tolstoy’un zihninin içine girip, onun derin anlamlara sahip bir dizi düşünce akışına bizzat tanık oluyorsunuz. -(Bu kısımda karakterlerin diyaloglarından birkaç alıntı yaptım.)- Savaş psikolojisi…Askerlerin cephede, savaş esnasında, silahlar ve kılıçlar üzerlerine doğrultulmuşken, her an bir gülle düşmesiyle ölebilecek olma ihtimallerini akılarından geçirmelerini, bunların da ötesinde, savaşın başlarında kendileriyle şakalaşmaları, bir askerin gülle geçerken çömelen mujiğe, “Hayırdır tanıdığa mı selam veriyorsun?” diyerek gülmesi, baş karakterlerden biri olan Rostov’un, genç Fransız bir askere kılıcını sallarken hissettiği kötü duygu ve kalbinin sıkışması, Prens Nikolay Andrey’in savaş esnasında, daha önce neden fark etmediğini düşündüğü o parlak, güzel, aydınlık gökyüzü tasviri, hayatı anlamsız görmesi, onun için mutluluk kavramının ne olduğu, Rostov’un yakın arkadaşı r’leri söyleyemeyen Denisov’un savaş esnasında ‘…hedef tahtasına atav gibi gibi atıyovlav’ sözleri, Prens Andrey’in kız kardeşi Prenses Marya’nın saf kalbi ve alçakgönüllülüğü, Anatol Kuragin’in kendine özgü davranışları, kendine olan özgüveni ve sorumsuzluğu, Dolohov’un cesur yüreğinin, savaşmak için kanı kaynayan Petya’nın ilgisini çekmesi, Nataşa’nın kendine has güzelliği, gözlerinden okunan neşesi ve yaşam sevinci, Sonya’nın erdemi ve fedakarlıkları, Piyer’in; acı çekmenin de özgürlüğün de bir sınırı olduğu, mutluluğun küçük şeylerde bulunabileceği düşüncesi, Rusya hükümdarının ‘Savaş ne korkunç şey!’ sözleri, Napolyon’un, Avrupa’nın başkentinin Paris olduğuna olan büyük inancı…, yağmurun ‘İnsanlar n'apıyorsunuz, neden birbirinizi öldürüyorsunuz?’ dercesine yağması…Bütün bunların hepsi, Tolstoy’un savaşı derinlemesine incelemesi, karakterleri geniş bir şekilde, bizleri onların iç dünyalarına çekerek tahlil etmesi, insan iradesinin sınırlarını açıklamasıyla Savaş ve Barış, bir bütün olarak bizlere sunuluyor. Ek olarak, kitapta geçen savaşlar hakkında genel bilgi sunmayı gerekli gördüm ve incelememin sonuna eklemek istedim. Kitap 1805-1812 yılları arasındaki Fransa ve Rusya arasındaki savaşları, soylu kesimin yaşamlarını, soylu kesimdeki insanların savaş hakkındaki düşüncelerini anlatıyor. Kitapta, Fransa İmparatorluğu ve Rusya arasında geçen savaşlar hakkında, Wikipedi’den ve başka kaynaklardan edindiğim bilgileri aşağıdaki gibi özetledim: Napolyon Bonaparte liderliğindeki Fransız İmparatorluğu'nun Rusya'ya saldırısını gösteren savaş, Üçüncü Koalisyon Savaşı'nı ifade eder. Bu savaş, 1805 yılında gerçekleşmiştir ve kitaptaki olaylar da bu tarihsel olaya dayanır. Üç İmparator Muharebesi olarak da bilinen 2 Aralık 1805 tarihli Austerlitz Muharebesi de Napolyon’un zaferiyle sonuçlanmıştır. Daha sonra aralarında bir barış olduktan sonra Napolyon'un Rusya seferi, Rusya'da verilen isimle 1812 Vatanseverlik Savaşı, Fransa'da verilen isimle Rus Cephesi, 24 Haziran 1812 tarihinde Napolyon Bonapart'ın Büyük Ordusunun Rus ordusuyla savaşıp yenmesi için Neman Nehri'ni geçmesiyle başladı. Napolyon'un emeli Çar I. Aleksandr'ı Britanyalı tacirlerle ticaret yapmayı durdurma zorunluluğunda bırakmak ve böylece Birleşik Krallık'ı savaşı sonlandırmaya itmekti. Resmî olarak verilen sebepse Polonya'yı Rus tehdidinden korumaktı. Bu doğrultuda, Polonyalıların desteğini kazanmak ve savaşı gerekçelendirmek adına Napolyon savaşa "İkinci Polonya Savaşı" adını verdi. Ancak, Rusya'ya karşı yapılan saldırı, uzun ve zorlu bir askeri kampanya olmuştur. Rusya'nın geniş toprakları ve kış şartları, Napolyon'un ordusunu zor durumda bırakmış ve geri çekilmek zorunda kalmasına yol açmıştır. Bu savaş, Napolyon'un Rusya'ya yönelik büyük bir askeri başarısızlıkla sonuçlanmış ve onun imparatorluk gücünü sarsmıştır. Özgürlük neydi? Herkes özgür sayılır mıydı? İnsanlar Batı'dan Doğu'ya, Doğu'dan Batı'ya galip gelmek için kendi iradeleri ile mi harekete geçtiler? Bunların cevaplarını Tolstoy'un gözünden görmek ve bilmek isterseniz, iyi okumalar dilerim.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921bin okunma
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.