Güçlü bir eser
"Gün Olur Asra Bedel" den sonra bu eseri hemen ardından okudum. Kitaptan ayrılan ama yazarın tekrar yayımladığı bir hikâye. Bu haliyle daha iyi olduğunu düşünüyorum.
19.06.23 Pzt 23:57- 24.06.23 Cts 03.48
Kitabı üç kısımda ele almak mümkün.
Abutalip Kuttubayev ve efsane, Cengiz Han ve bulutu ve KGB.
Biraz daha açayım:
Kuttubayev, çocuklarına mirası olarak yazdıklarını bırakmak ister ve yazmayı sever. Bir efsane kaleme almıştır. Avrupa seferinde Cengiz Han'ın Sarı-Özek'ten geçerken ordu kafilesindeki iki sevgilinin hikayesini anlatır.
Cengiz Han'ın hedefi Avrupa'yı ve dünyayı fethedip dört bir yana hâkim olmaktı. Ordu kafilesi arkada, koruma birlikleri ve en önde Cengiz han. Üstünde bir bulut da eşlik eder ona. Tüm sefer boyunca geçerli bir kural, doğum yapmamaktır. Kafilesindeki yüzbaşı Erdene ve Togulan, bayrakları süsleyen kadın, birbirlerini severler ve Kunan adlı çocukları olur. Ancak kalırlarsa sonunun iyi olmayacağını bildikleri için kaçmaya karar verirler. İşler yolunda gitmez. Kunan, onlara yardım eden yaşlı kadın Altın'a emanettir artık. Onları unutup giderler. Kunan ağlamaya başlar, kadın umutsuzdur ama bir şey olur, bebek süt emmeye başlamıştır ve tepelerinde bir bulut...
Cengiz han endişelidir, bulut kaybolmuştur ve aynı anda tüm gücünü kaybettiğini duyumsar. "Gök-Tengri ondan yüz çevirmiştir" anlaşılan. Fetih işini nesline bırakır.
İşte bu efsaneyi kaleme alması Kuttubayev için iyi olmayacaktır. SSCB gizli servisi (KGB), bir askeri savcı onu tutuklatır ve zor günler yakındır. Onu tüm gün ışık alan bir hücreye kapatırlar ve itiraf etmesi için baskı yaparlar. Ama onun kalbi çocuklarının ve karısının özlemine dayanamaz.
Kitabın anlatımı oldukça akıcı, konusu ile de zengin. Duygu yüklü bir hikaye. Özlem, sevgi, merhamet... Düşündüren tarafları da var. Daha fazlasını istedikçe insanı küçülten terfi, rütbe ve makam sevdası... Birbirlerinin yüzüne gülüp içten içe kuran insan profilleri... Dünyanın hâkimiyetini isteyen Cengiz Han'ın kendi yerinin, kapladığı alanın küçüklüğüne gözlerini kapatması...
Kitapta en etkilendiğim yer, Abutalip'in Boranlı'dan geçerken alabildiğine süratle giden trende, yalnızca birkaç saniyeliğine sevdiklerini görmesiyle o anki hissettikleri oldu: sevinci, heyecanı, özlem ve üzüntüsü.
"Mutluluğun da, mutsuzluğun da kökü birdir: birine sahip olduk, şimdi ötekini göğüslemeye hazır olalım" sayfa 52
"Bazen küçük bir olay, insanı, o olayın hemen bir saniye öncesine kadar her şeyi görüp her şeyin mükemmel olduğunu düşünürken, birdenbire allak-bullak etmeye yeterdi" sayfa 65
04.08.23 Cuma 20:37
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Aytmatov
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.