Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

107 syf.
·
Puan vermedi
Realizm temsilcilerinden olan Balzac'ın,Bilinmeyen Şahaser kitabının içinde Picasso'nun gravür ve desenleri var.Balzac bu öykü ile birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.Kitaptan bahsetmeden önce belirtmek istediğim bir ayrıntı var.Balzac yazarlığı kadar bir resim tenkitçisidir.Zira Zola’da öyledir.Resim tenkitiyle uğraşan yazarın bu özelliği eserlerine yansır.Ayrıntılar vermesi,uzayan cümleleri ve bu romanda olduğu gibi resimle ilgili konuya hakimiyeti resimle ilgilenmesinin sebebidir.Edebiyatımızın ilk örneklerinde bir salonun anlatımı gayet kısadır.Zira biz heykelin yasak olduğu dönem geçirmiş ve resmde insan figürü gerçeğini yansıtma amacı taşımayan minyatür geleneğiyle sınırlı kalmışızdır.Resim(hayvan,özellikle insan)konusu cumhuriyet öncesinde,Osmanlının son dönemi hariç hayli değişken şartlarda kabul görür,yapılır.Abdülmecid’in Sis tablosu şaheserdir,insan tasviri yoktur,tartışmalı ressam Osman Hamdi Bey insanı yansıtır vb.Ne olursa olsun cumhuriyet öncesi Batı ile bu anlamda kıyaslanamaz.Padişahlar kendi resimlerini Hıristiyan ressamlara yaptırırlar.Müslüman ressam çok azdır.Resim,heykel(insan)gibi hiçbir zaman yasak değildir,sınırı vardır.Bizde bir gezi yeri sayfalarca tasvir edilebilir fakat bir evin köhne oluşu köhne olarak belirtilir.Bir kadının kokusu yarım sayfa anlatılır ama yüzüne dair ayrıntılar yoktur.Bunların sebebi insan sureti resminin bir dönem sınırının olması,dönemin yazarlarının da resimle olan ilişkileridir.Anlatımda resmetmezler zira gelenekte heykel,portre yasaktır.Tevfik Fikret,tablo halinde “resmeder gibi şiir”yazan Cenab Şahabeddin‘i ayrı tutabiliriz.Cenab Şahabettin şiire resim musikisi tanımını yapar, bu anlayışı Fransa’dan edinir.Lakin bu dönemlerde ve öncesinde resmin edebiyatla ilişkisine şiir adına örnek verirken romana verebileceğim bir örnek yok.Şiirde bizim şairlerimizle verdiğim örnekse Balzac’ın yaşadığı zamana ait değildir daha sonrasıdır. Batıda roman resmin peşinden gitmiştir,bizde bu pek geçerli ve mümkün olmamıştır. Balzac çoğu eserinde bir eleştirmen,bir yorumcudur.Bazı konulardaki fikirlerini karakterleri aracılığıyla yazdıklarına katar.Bu bazen şehir planlamasıdır bazen müzeler hakkındadır bazen de askerlik üzerinedir.Fakat Bilinmeyen Şaheser'i bu konuda diğer eserlerinden ayıran nokta; diğer eserlerinde yazarın fikirleri yer yer paragraflarda bulunurken,bu hikâye başlı başına bir eleştiridir,arayıştır,tanımlamadır.Bir kurgu ile sanat,sanatçının üretimini,üretim boyunca süren sancıyı,kusursuzluk arayışını,sanatçının ürettiği ile arasındaki bağı,sanata ve zorluklarına adanmışlığı anlatıyor.Bunu ressam olan ve on yıl boyunca aynı resim üzerinde çalışan,sabrına hayran kaldığım yaşlı ressam Frenhofer karakteri aracılığıyla aktarıyor.İki bini aşan yarattığı karakterlerden biri olan Frenhofer,benim şu ana kadar okuduğum Balzac karakterlerinin en etkileyici olanlarından biriydi. Sanattaki kusursuzluğun yollarından birini şu cümleyle açıklar “Sözdizimini eksiksiz bilmek,dil hataları yapmamak büyük bir şair olmaya yetmez. “Eserin yaşıyor olmasını,ruhunun olması gerektiğini ifade eder.İdeali,gerçekliği,üretilen şeydeki hayata paralelliği arayan bir ressamın sanat hakkındaki görüşlerini,kuramlarını,pratiklerini,uygulamalarını yansıtan özel bir hikâyeydi. Balzac,resim değil tüm sanat dalları için geçerli bir arayıştan bahsediyor.Delilik ile dahilik arasında sanatın üretim aşamasını anlatırken,üretenin sanata karşı olan tutkusundan da söz ediyor. Bol bol betimlemelerin olduğu anlatım,yaratım sürecindeki tablonun yapılış biçimiyle bu anlamda paralellik gösteriyor. Kronoloji,Bilinmeyen Şahaser hakkındaki yazılar,gravür listesi kitabı okuduğum yayınevi ve baskısının artılarından bazılarıydı. Balzac’ın genel özelliklerinden biri olan karakterlerin konuştukça kendilerini açmaları bu kitabında da vardır.
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20133,744 okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.