Uygarlık, içgüdüsel doyumdan vazgeçme sayesinde başarılmıştır ve aynı vazgeçişi, sırayla her yeni gelenden ister. Bir bireyin tüm yaşamı boyunca dışsal zorlama sürekli olarak içsel olanla yer değiştirir. Uygarlığın etkileriyle bencil eğilimlerin, erotik öğelerin de karışımıyla, durmadan artan oranda fedakar ve toplumsal eğilimlere dönüşmesine neden olur. Son noktada insanoğlunun gelişimi sırasında kendini duyumsatan her içsel zorlamanın başlangıçta - yani insanoğlunun tarihinde yalnızca dışsal bir zorlama olduğu varsayılabilir.