Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Esma-ül-Hüsna Ya Musavvir
Fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 2 cilt 211 212 ve 213 sayfalar ya Musavvir İsmi Şerifi ibadet sadece yapıldığı yerde kalmaz Ay'ın doğuşu ve batışı arasındaki hikmetler Cenabı Hakk'ın tasviri dairesinde meydana gelmiştir. Cenabı Hak Dünya'yı da insanın yaratılışındaki tasvire uygun olarak yaratmıştır. Tasviri Alem Hazreti Adem'e göredir. Bütün alemler insandan izler taşır. İnsan alemlere benzemez. Alemler insana benzer. Eğer böyle olmasa insan alemin merkezinde olmaya güç yetiremez. Dünya yüzeyinden her daim görünen doğuş ve batış özelliklerine sahip iki önemli gezegen bizi ifade buyurmuşlardır. Güneş'in doğuşu ve batışı ibadetlerin vaktini tayin etmek üzerinedir. Ay'ın doğuşu ve batışıysa bu ibadetlerin şeklini tayin etmek üzerinedir. Sonra hem Güneş hem de Ay birbirlerini destekleyici unsurlardır. Allahu Zülcelal onların doğuşlarına ve batışlarına birçok hikmetler saklamıştır. Ya Musavvir İsmi Şerif'inin tecellisinden bakacak olursak, bu tecelliyle onların doğuş ve batışından anlıyoruz ki yapılan ibadetlerin zamanını ve mekanını bu iki şey belirlemiştir. Öyleyse her ibadet sadece yapıldığı yerde kalan bir şey değildir. İnsanın kendi halısının üzerinde kendi odasında namaz kılarken bir başka yerde Kabe'de, Medine'de Allahu Zülcelal'in huzurunda namaz kılabilmesi mümkündür. İmkanın içerisinde zamanın genişlemesi de mümkündür. Şeklin mekanın ve zamanın değişmesiyle birlikte yerin de değişmesi gerekir. Bir insanın üzerindeki zaman ve mekanın değişmesi kendi gönül yönünün ve meylinin Cenabı Hakk'ın azametine doğru dönmesiyle mümkün olacaktır. Bu detaylı ve derin bir konu olmakla beraber insanın buradan alacağı iki hisse vardır. Allahu Zülcelal, Güneş'in doğuşu ve batışıyla arasındaki zamanı bölmüş ve ibadetlere taksim etmiştir. Ay ile de bu taksimatın tamamını bölerek Ramazan'ın orucunu, Zilhicce'nin haccını belirlemiştir. İbadetlerin yapılmasında dahi iki gezegen hikmetliyken, insanda var olan iki hakikat insanı nasıl Cenabı Hakk'a götürmez? İnsanda var olan ruh ve ruhun emanetiyle bedendeki kalbin yönü aynı olursa insan zaman ve mekan gibi Cenabı Hakk'a dönüp O'na vuslat edebilir. İnsanın vücudundaki akıl ve kalp, Güneş ve Ay gibidir. Aklı Güneş, gönlü Ay'dır. Güneş ve Ay'ın hükmü altında yaşayabilen ruh, yolunu ve izahını çizebilir. İnsanın aklı karışıksa, Cenabı Hakk'ın emrettiği yolun yöneliminden uzaksa hali, Güneş'in doğuşu ve batışı belli olmayan Dünya'nın hali gibi olur. Eğer insanın kalbi bozuksa ve ikilik taşıyorsa bu da Ay'ın zamanı belli olmayan Dünya'nın hali gibi olur. İşte insan ruhunu karman çorman eden şey de budur. Ruhtaki Güneş ve Ay; akıl ve kalptir. İnsan bu iki hakikat arasında yaşayan bir canlıdır. İnsan bu iki hakikate dönük olarak yaşarsa Hikmeti İlahi'den üzerine düşen feyz ve berekete mazhar olur. Allahümme Salli ve sellim ve barik ala seyidine Muhammed ve âlâ ehlihi ve sahbihi vessellim adade inamillehi ifdalihi
Sayfa 211 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.