Oblomovluk diye bir şeyin olduğunu ve tembellik anlamına geldiğini bilsem de kitabı okumadan derinliğine vakıf olmadığımı bilemedim. Zira Oblomovluk sadece tembellik etmek değil bir yaşam biçimi. Bir şeyleri yapmaya üşenmek, ne yapılması gerektiğini bilmek ama yine de yapamamak ve bu durumun getirdiği kederle daha da içine kapanmak. Oblomovka adında bir köyü ve yüzlerce köylüsü olan bir toprak zengininin tek çocuğudur. Kendini bildi bileli köylülerle uğraşmamış, anne babasının ölümünden sonra da köyü kahyaların eline teslim etmiştir. Sadık uşağı Zahar ile birlikte bütün gün yattığı ve hiçbir şey düşünmediği bir yaşam sürerken hayatına Olga girer. Olga yaşam enerjisi ile dolu, tatlı bir kızdır. Rus soylularında adet olduğu üzere başkaları nezaretinde görüşseler de evlilik hayalleri kuracak kadar yakınlaşırlar. Ancak Olga Oblomovkanın düzenlenmesi gerçekleşmeden evlilik planlarının açıklanmasını istemez. Kalbinde taşıdığı aşka rağmen erteleme huyu ön plana çıkan Oblomov köyü ile bir türlü ilgilenmez. Bunu fark eden Olga ise ondan umudu keserek ayrılır. Bu sırada bir dolandırıcının eline düşen Oblomov köyünden gelen bütün parayı ona kaptırarak ücra bir mahallenin bakımsız bir evine yerleşmek zorunda kalır. Olga ile ayrılmalarından sonra hastalanan Oblomov burada bütün gün yatarak geçen hayatına geri döner. Sevgili dostu Ştolts ise onun kendisini bu ücra köşede böylesine heba etmesine dayanamaz. Önce köyün yönetimini ele alır. Sonra orada bir evin yapımına başlar. Ancak Oblomov evinde yaşadığı dolandırıcıların ağına iyice dolanmıştır. Ştolts onu zorla bu düzenden kurtarır ancak Oblomov tembelliği nedeniyle evden bir türlü ayrılamaz. Bir de gönül meselesi zuhur eder. Dul ve dolandırıcılıktan habersiz ev sahibesi ile birbirlerine karşı ciddi duygular besler ve evlenirler. Bu evlilikten bir de oğulları olur. Yiyip içip sürekli yatmaktan dolayı Oblomov bir gün inme geçirir. Ev sahibesi ve yeni eşinin eski evliliğinden olan çocukları ona yürümede ve kendi işini görmede yardımcı olurlar. Onu bu inmeli halde bulan Ştolts, Oblomovun ne kadar hazin bir durumda olduğunu görür ve eski dostu için çok üzülür. Ancak artık onun için yapabileceği hiçbir şey yoktur. Geçirdiği ikinci inmeden biraz sonra hayata veda eden Oblomovun oğluna sahip çıkmak ise yine eski dost Ştolts’a düşer. Onu alır ve kendi oğlu gibi yetiştirir. Ev sahibesi anne ise oğlunun bir asilzade olduğunu ve kendisinin onu gerektiği gibi yetiştiremeyeceğini bildiğinden onu Ştolts’a gözü kapalı teslim eder. Sonrasında ise dolandırıcı abisi ve onun arkadaşları ile o eski yaşamına sıkışır kalır. Oblomovluk sadece tembellik, harekete geçememe gibi görünse de özünde benim bu kısa yazımda anlatamadığım bir naiflik, bir saflık ve temiz kalplilik içerir. Gonçarov 622 sayfalık bu kitabında olayları ve karakter analizlerini mükemmel bir şekilde yaparak bizi yüzeysel açıklamalardan öteye götürüyor. Okuması uzun zaman alsa da keyifle okunan bir kitap. Kitap okumak için temiz bir zihni ve gerekli vakti olan herkese tavsiye ederim. Ancak ayaküstü okunmayacak bir kitap olduğunu belirtmem gerek. Herkese keyifli okumalar.

Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,1bin okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.