Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Epikuros'un fizik öğretisinde, Tanrıların dünya üzerinde hiçbir etkileri yok. Herhangi bir etkiden Tanrıları büsbütün uzak tutmak için, Epikuros onların "dünyalar arasında", yani dünyalar arasındaki boşlukta bulunduklarını söyler. Tanrılar eksiksiz bir mutluluk içinde olduklarından, onların dünya ile ilgilenmeleri, böylesine bir mutlulukla bağdaşamaz. Tanrıları büsbütün yadsımıyor; bütün uluslarda tanrı tasavvurları var diye böyle düşünüyor; Tanrıları saymayı da öğütlüyor. Yalnız, Tanrıları sayma, birtakım bencil nedenlerden doğan anlamsız tapınmalar, adaklar adamak, sunular sunmak biçiminde olmamalı, öncesiz-bitimsiz bir haz içinde yaşayan, kendi kendilerine yeten çok yetkin varlıklar karşısında duyulan bir hayranlık duygusundan çıkmalıdır. Tanrılar, "bilge"nin en arınmış gerçekleşmesidirler; böylesine olgun bir bilge de bu dünyada hiçbir zaman yok. Fiziği gibi psikolojisi de Epikuros'un materialist. Psikolojinin ödevi, insanı ölüm korkusundan kurtarmaktır. Ruh da maddidir, cisimseldir, çünkü ancak maddi olan varlık etkin ve edilgin olabilir. Ruh dört öğeden kurulmuştur: Ateş gibi, soluk gibi, hava gibi birer cisimden, bir de kesin olarak adlandırılamayan bir cisimden. tık üç öğe, ruhun bütün bedene yayılmış olan ve içinde aklın bulunmadığı (alogon) bölümünü meydana getirirler. Bu bölüm pek psişik bir şey değil, fizyolojik yönü canlının, can'a karşılık. Ruhun dördüncü öğesi (logikon), korkuyu ve sevinci duyduğumuz göğsümüzde bulunur, burada yerleş- miştir; ruhi ve tinsel hayatın asıl taşıyıcısı da bu. Ölünce ruhu kuran bu dört öğe birbirinden ayrılır, yani ruh çözülür, dağılır. Bu yüzden ne ölümsüzlüğün, ne de ruh-göçmesinin sözü olabilir; böylece de bu iki düşünceye bağlı olan bütün korkularımız, ürkmelerimiz de ortadan kalkar. Ölüm bizi korkutamaz, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde de artık biz yokuz.
Sayfa 113Kitabı okudu
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.