Halkın kendi arzusu olarak algılandığı için Lider'in sözü buyruk sayıldığında, bu pratik ve düşünsel çerçevede yapılan dönüşler değişiklikler ya da koșulların değişmiş olması ideolojik mantıkta bir tutarsızlık kaygısı yaratmaz çünkü zaten olgusal deneyimin, bireysel muhakemenin ve vicdanın bu çerçevede yeri yoktur.
Dolayısıyla totaliter lider, kolaylıkla, dün karşı çıktığı şeyi bugün kabul edebilir ya da tersini yapabilir.
Nasılsa her şey "Doğa" ya da "Tarih" yasalarına uygun olarak işlemektedir ve o yasaların içeriğini en iyi, hatta yegâne bilen de Lider'in kendisinden başkası değildir.