Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Öncelikle, kitapta yer alan iklim değişikliği konusundaki yazıları oldukça etkileyici buldum. Yazarın bu konudaki tutkusu ve duyarlılığı, bana çevre ve sürdürülebilirlik meselelerine daha farklı bir bakış açısı kazandırdı. Aynı zamanda, şirketlerin toplumsal olaylara nasıl yaklaştığını ve sergiledikleri davranışları ele alan bölümler, günümüz iş dünyasının etiğine ve sosyal sorumluluk anlayışına yönelik farklı bir perspektif. Özellikle yalan konusundaki tespitler, yalan haberlere yönelik eleştirel bir bakış sağladı ve medyanın içeriklerini daha kritik bir gözle incelemem gerektiğini düşündürttü. Lee McIntyre'in siyasetçilere dair görüşleri ve tespitleri, kitabın en çarpıcı bölümleriydi. Kendi açımdan bu bölümler, siyasi dünyanın işleyişi ve siyasetçilerin davranışları hakkında optimize edilmiş görüşler oluşturmamda yardımcı oldu. McIntyre'in "Önceden siyasetçiler su boylarını geçip de çaresiz kaldıklarında yalanla sarılırlardı. Bugün ise, yalanlardan yaptıkları gemilere tüm siyasi varlıklarını yüklüyorlar." ifadesi, siyasi atmosferin ta kendisi. Eskiden siyasetçilerin zor duruma düştüklerinde yalanlara başvurdukları bir gerçekti. Ancak günümüzde yalan, siyasi varlıklarını inşa etmek için kullanılan bir araç haline gelmiş durumda. Bu tespit, siyasetin dönüşümünü ve yalanın artık sadece bir çıkış yolu değil, bir strateji haline geldiğini gösteriyor. Siyasetçilerin doğru ve yanıltıcı bilgi arasında nasıl bir denge kurdukları da McIntyre'in ele aldığı önemli bir konu. "Nesnel hakikat kavramının kendisi yeryüzünden gitgide silinip gitmektedir. Tarihe geçecek olanlarsa yalanlardır." Siyasetçilerin sıklıkla gerçekleri bükerek, dönüştürerek veya gizleyerek hedeflerine ulaştığı gerçeğine dikkat çekiyor. Yalanın, tarihe geçen ve kalıcı izler bırakan unsurlar haline geldiği bir dünyada yaşadığımızın altını çiziyor. Tıpkı Herbert'ın söylediği gibi, "Tarih kitaplarının çoğu büyük ölçüde değersizdir çünkü önyargılıdır; güçlü zümreleri memnun etmek için yazılmışlardır." Gerçeğin giderek kaybolduğu bir çağda yaşıyoruz. Bir zamanlar doğruluk ve adaletin temelleri üzerine inşa edilen toplumlar, şimdi yalanların ve entrikaların labirentinde kayboluyor. Hakikat adına savaşanlar bile, bu karanlık çağda bazen gerçekten neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorlar. "Gerçek ne?" sorusuna cevap verin, geç olmadan. Gemi batıyor. Asl'olan, olaylar ya da gerçekler değiştiğinde insanın eski görüşünde ısrar etmeyip kendi görüşünü olaylara göre revize edebilmesidir. Ama gerçeği sorgulamalıyız, neyin doğru olup olmadığını öğrenmemiz gerekiyor.
Hakikat Sonrası
Hakikat SonrasıLee McIntyre · Tellekt Yayınları · 201969 okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.