Hayallerinizdeki evi sevdiğiniz ile alıp yerleştiğiniz için çok mutlu olduğunuzu düşünün...
Ama durun!... Durun!...
O kadar acele etmeyin.
Komşularınız ile tanıştınız mı?
Bu kitap resmen ev alma komşu al lafının ispatı gibi.
Kristy ve Jamie çifti yeni evlerini aldıklarında harika bir gelecek için çok umutluydular. Parti verip komşuları ile tanıştılar. Aşklarına aşk kattılar.
Ama kapılarına ölü fareler bırakılmaya başlaması ile hayatları adım adım kararmaya başladı. İyi insanlar olarak düşündükleri komşularından çok gürültü yaptıklarına dair bir mektup aldıklarında ise yeni evlerindeki mutluluk balonu patladı ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Sipariş vermedikleri bir sürü manidar kargo kapılarına gelmeye başladı. Ve insanın sinirlerini bozan bir cd geldi. Özel hayatlarını ciddi derecede ihlal eden.
Komşularının ne yapmaya çalıştıklarını bir türlü anlayamayan çiftimiz günden güne güvende hissettikleri evde huzursuz olmaya bir süre sonrada diken üstünde hissetmeye başladı. Gece korkularına korku katan ürpertici müzikler ile uyanmalar da cabası.
Kristy çok sevdiği evini geride bırakıp gitmek isterken, Jamie bunu kazanılması gereken bir savaş olarak görüp bu işin peşini bırakmaz.
Bu savaşı komşular mı kazanacak yoksa Jamie ve Kristy mi?
Kendimi bu çiftin yerine koyup okudum. Ve o evde yaşıyor muşum gibi sinirlerim gerildi. Kendimi evimde huzurlu ve güvende hissetmedikten sonra dünyanın en güzel evinde oturmanın hiçbir anlamı yok. Bunu bir kere daha anladım. Kitabın sonunu tatmin edici bulmadım. Keşke böyle bitmeseydi. Bir de kitabın orijinal adıyla, yani 'Saksağanlar' olarak kalsa daha iyi olurmuş diye kendi fikrimi belirtmek isterim.
Genel olarak sevdim, tavsiye ederim...
Ben cağnımmm @Cinsokur_ tavsiyesi ile okudum
