~spoiler~
Son olayların üstünden milenyumlar geçmiş ve çöl, yerini şımarık ağaçlara, gür ormanlara bırakmış. 2. Leto, dev bir solucan ve tanrı imparatordur. Etrafındaki hanedanlar tarafından öldürülmeye çalışılmaktadır. İçinde sayısız bellek, insan halinden kalıntılar ve Şeyh Hulud'a dönüşmüş çoğunluğuyla onun artık yemyeşil bir su cenneti olan Arrakis'e nasıl hükmettiğini, dipsiz yalnızlığını, hüznünü, saldırganlığını ve zalimliği içinde görünmeyen üzgün kırılganlığını okuyoruz. Moneo, sadık bir başyaver, sürekli yenisini sipariş edilen gulâm İdaholar. Siona.. Nayla...Balıklarla Konuşanlar.... derken bu da bitti. Heyecanla okunan bir kitap olmadı. Ritmi düşüktü. Çok katmanlı bir roman olduğunu düşünüyorum. Tek okumada ve üzerinde düşünmeden derinine nüfuz etmesi zor diyebilirim.