Annesini babasını çocuk yaşta yitirmiş,bu yitikliğin etkisiyle hırçınlaşmış bir kız çocuğunun hayata karşı tutunma, kendini savunma mücadelesi... O fevri çıkışlarının,sert ve umursamaz tavırlarının arkasına saklamaya çalıştığı kırılgan kız çocuğu.. O küçük kızı en az onun kadar hassas biri görebilirdi , ancak Kamran o kadar düşünceli biri olmamakla birlikte Feride’nin kıymetini bilebilecek onun içten sevgisine yeterince layık olabilecek biri değildi .. Feride, evlenmelerine ramak kala, kuzeni olan nişanlısının onu aldattığını öğrenmesiyle, gururlu birinin yapacağı gibi nişanlısını terk eder. Ve romanda Feride uzun uzadıya hislerini anlatmak yerine yine karakterine uygun bir tarzda kısa ve öz olarak "Kamran Beyefendi. 'Sarı Çiçek' romanını baştan başa öğrendik. Bir daha ölünceye kadar birbirimizi görmek yok. Senden nefret ediyorum.” demekle yetinmişti. Ve terk edişinin ulvi bir amaca hizmet etmesi için Anadolu'da öğretmenlik yapmaya başlar... Bunun yanısıra toplumun tek tek birey olarak bu kadar namussuz bir aradayken ,devlet kurumlarındaki adam kayırma vs her türlü bürokratik çürümüşlüğü göstermesi ,öğretmenliğin toplumca ne değerde olduğunu göstermesi ve sade ,akıcı, samimi bir dil kullanılarak halka hitap etmesi bakımında beğendim romanı … Ama romanın sonunda Feride yaptığı gururun arkasında durup Kamra’nı affetmeseydi , onu terk edip giderken o kırılgan kimsesiz kızın arkasından gitmeyen af dilemeyen onu kimseniz bırakıp evlenip yoluna bakıp onu geride bırakan birini affetmeseydi. Kitapta tek takıldığım konu buydu , Feride her şeye rağmen içindeki o saf temiz aşkına sahip çıkıp onun hayalini aldatmazken Kamran beyefendi aldatıp , hayatına bakmış kendisini hastalanmış eşine adamış , yazık oldu Feride’nin aşkına , yaşadığı ızdıraplara kitabın sonunu bu yüzden çok beğenmesemde genel olarak güzeldi…

ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,1bin okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selvi Şahin