Çalıkuşu ilk kez 1922 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmıştır. Beşinci baskısından sonra eser, 1939 yılında bizzat Reşat Nuri Güntekin tarafından sonra tekrar yayımlanmıştır. Bu kitap söz konusu baskısından yararlanılarak aslına uygun olarak yayına hazırlanmıştır. ÇALIKUŞU, Reşat Nuri Güntekin''in en yaygın ününü kazandığı ilk romanı. Romanda, iyi öğrenim görmüş bir İstanbul kızının, Anadolu'nun çeşitli köy ve kasabalarında öğretmen olarak yaşadığı serüven anlatılır. Serüven yönü ağır basan bu romanda, kişilerin duygu dünyaları, ülke gerçeklerinden soyutlanmadan verilir. Çalıkuşu, her yaştan insanın rahatlıkla okuyup sevebileceği önemli romanlarımızdan biridir.
544 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1957
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Abartılan Efsane: Atatürk
Arkadaşlar selam. Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim. Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
540 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Eğer Çalıkuşu'nu tek bir kelime ile anlatacak olsaydım bu kelime kesinlikle "naif" olurdu. Sanki okurken kitabı incitmek istemedim, Feride ile hüzünlendim, Feride ile çocuklaştım, yüreğim Feride ile bir attı. Türk edebiyatının en önemli romanlarından olduğu malumumuz; okumayı sevsin sevmesin, yaşı kaç olursa olsun isteyen herkesin çok rahat bitireceği, daha doğrusu bitirmek istemeyeceği eşsiz bir eser. Tek şikayetim Feride ve Kamran sahnelerine doymamamdır, keşke o güzelim aşkı daha fazla sayfada okusaydık.. :)
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
ÇALIKUŞU - Dikkat spoiler içerebilir!
Reşat Nuri'nin en çok okunan ve üzerine dizifilm çekilen eseridir. İlk olarak 1922 yılında bir gazetede yayımlanan bu romanı Atatürk'ün de çok sevdiği söylenir. İstanbul'lu öğretmen kızın Anadolu'nun ücra yerlerindeki macerası anlatılmaktadır. Biraz aşk biraz imkansızlık var romanın ana temasında. Modern döneme girmeye çalışan Anadolu'nun sefaleti de işlenmiş. Gayet akıcı giden roman kitaplığınızda bulunabilir. Yazarın diğer kitabı Acımak'ı da tavsiye ederim. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Feride yani Çalıkuşu küçük yaşta annesini kaybetmiş asker olan babası ile garnizonlarda yaşayamayacağı için büyükannesine teslim edilmiş, büyükannesi tarafından yetiştirilen yine küçük yaşta büyükannesinide kaybedince babası tarafından Fransız mektebinde yatılı okuyan deli dolu ele avuca sığmayan bir kız çocuğudur. Yine küçükken babasında
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
Her insanın bir başucu kitabı olmalı. Canı sıkılınca okuyup kendini iyi hissedeceği bir kitap. Bana başucu kitabın ne, diye sorduklarında hiç düşünmeden Çalıkuşu diyorum. İlk okuduğum ortaokul günlerinden sonra ne zaman canım sıkılsa, kötü hissetsem defalarca okuduğum ve her seferinde aynı heyecanı ve zevki aldığım tek kitap. Hayatımın dönüm noktası olan, bu sayede mesleğimi belirlediğim kitap... Reşat Nuri tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da Anadolu’yu, öğretmenliğin fedakarlıklarını ve savaş dönemini içine nahif bir aşk ekleyerek öyle güzel işliyor ki siz de o kahramanlardan biri oluyorsunuz. Kitap içine öyle çekiyor ki onlarla üzülüp onlarla seviniyorsunuz. Herkesin mutlaka okuması gereken, okumayan tek bir kişinin bile kalmaması gereken mükemmel bir kitap.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bir hatıra defteri olarak düzenlenmiş olan romanda Feride, kendisine ya­bancı bir şehirde, bir otel odasında anılarını yazarken geriye dönerek, çocukluk ve ilk genç kızlık dönemlerini anlatır. İstanbullu bir subayın kızı olan Feride, küçük yaşta annesini kaybetmiştir; yanına gönderildiği babaannesinin de ölümü üzerine Fransız yatılı okulunda okur. Yaramazlıkları yüzünden arkadaşları, okulda, ona "Çalıkuşu" adını takarlar. Feride, yaz tatillerini Besime teyzesinin köşkünde geçirir. Teyzesinin yakışıklı oğlu Kâmran ile birbirlerini severler ve nişanlanırlar. Çalıkuşu başlı başına bir mücadele romanıdır, yalnızlık romanıdır. En önemlisi de o günlerdeki zihniyetin baskınlığıyla evinden çıkması dahi ayıplanan bir kadının, bir erkeğe tutunup ömrünü refah içinde geçirmek varken kendi özgürlüğünün peşinden koşup tek başına ayakta durmasının hikayesidir. Virane ahırlardan emek verip okul yaratan idealist bir kadın öğretmenin hikayesidir. Reşat Nuri Güntekin kitap boyunca Anadolu insanının profilini çıkartır. Bu insanların bugün etrafınızda gördüklerinizden bir farkı yok. Çalıkuşu bu ülkeyi kuran dehanın başucu kitabıdır. O yıllarda kadınların akın akın Anadolu'nun en ücra köylerinde öğretmenlik yapmaya gönüllü olmasının tetikleyici faktördür. Bitirdiğimizde daha net ortaya çıkan şu ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim politikasını etkileyecek kadar önemli bir eserdir Çalıkuşu. Aşktan ziyade kadınların Osmanlı toplumundaki yerinin ve var olma mücadelesinin öne çıkarıldığı roman olduğunu düşünüyorum.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Cumhuriyet döneminde öğretmenliği anlatan muhteşem bir başyapıt ve Gazi Mustafa Kemal'in de başucu kitabı olan bir eseridir.Türk edebiyatının en tepedeki klasiklerinden biri. Zengin ve şımarık bir İstanbul kızının aşk acısından kaçmak için gittiği Anadolu'da olgunlaşıp, tam bir idealist, aydın öğretmene dönüşümünü anlatan çok güzel bir eser. Eser, her ne kadar Feride ile Kamran'ın aşk romanı olarak görünse de aslında Reşat Nuri'nin Anadolu ve Anadolu insanının geri kalmışlığına dikkat çektiği, seçilmiş aydın,idealist kahramanların cehalet ve gericilerle mücadelesini işlediği genel sanat anlayışını yansıtan en iyi örneği. Kalın bir kitap olmasına rağmen çok akıcı bir dili var. ~ "Sorsan etle tırnak gibiyiz ama nedense hep tırnak benim. Uzadıkça kesilen, kesildikçe atılan."
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Aşk, edebiyatta her zaman vardır; dönemlere ve akımlara bağlı olarak bazen az, bazen çok ele alınsa da aşk, edebiyatın en temel konusu olmuştur. Vaziyet böyle olunca aşk, Adem’e şiir de yazdırır, roman da yazdırır olmuş. La Rochefoucauld’un “Edebiyat olmasaydı aşk olmazdı.” Sözü ekseriya zihnimi meşgul etmiştir ve ben, onun bu düşüncesinin
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
7/10 puan verdi
Çalıkuşu Atatürk için Neden Önemliydi?
Cumhuriyetimizin 101. yılına özel Atatürk’ün en sevdiği kitaplardan biri olan
Çalıkuşu
Çalıkuşu
romanından söz etmek istiyorum. Bu zamana kadar hakkında pek çok şey yazılan bu kitabı farklı bir açıdan ele almaya çalışacağım. Nasıl mı? Bildiğiniz gibi
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
bu kitabı yanında taşırdı, rastgele bir sayfasını açıp okurdu, çevresinin de okumasını salık
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Güzel bir eseri okudum... Mustafa Kemal Atatürk'ün binlerce okuduğu kitap arasında en çok yanında bulundurduğu ve ara ara okuduğu bir eser Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu eseri. Başlarda biraz zorlasa da, sürekli bir yerlerde unutsam da sonunda güzel bir izlenim bırakarak, okumaktan zevk alarak bitirdiğim güzel bir eser. İnsanların ne kadar zalim, dedikoduyu ne kadar sevdiğini yaklaşık 100 yıldan fazla zaman öncesinde de aynı gaddarlığı taşıdıklarını görebiliyoruz. Sevginin her zaman galip geleceğini de unutmamak gerek. Çalıkuşu ; zıpır bir genç kız olmasına rağmen ayakta durmasını çok iyi bilen biri. Bunun meyvesini de aldı mı bilemem? Güzel bir eser tavsiye ederim. Ve ençok paylaşım yaptığım eser oldu sanırım... Kitapla kalın..
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019110,7bin okunma

Yazar Hakkında

Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri GüntekinYazar · 37 kitap
Reşat Nuri Güntekin (25 Kasım 1889;, İstanbul - 7 Aralık 1956; Londra), Cumhuriyet dönemi edebiyatında önemli bir yeri olan Çalıkuşu, Yeşil Geceve Anadolu Notları gibi önemli eserlere imza atmış romancı, öykücü ve oyun yazarıdır. Hayatı 1889'da İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. Babası, askeri tabip Nuri Bey, annesi Kars valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'dır. Reşide adlı kız kardeşi çok genç yaşta hayatını kaybetti, tek çocuk olarak büyüdü. Babası askeri doktor olduğu için öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Reşat Nuri, ilköğrenimine Çanakkale'de başladı. Çocukluk yıllarında dinlediği Fatma Aliye Hanım’ın Udi isimli romanı hayatına iz bırakıp,sanata heveslendiren eserleri arasına girdi. Babasının Çanakkale’deki evlerinde zengin bir kütüphanesinin olması onu kitaplara iten ve yazı yazma kültürünün gelişmesini sağlayan bir araç oldu. İzmir'deki Frerler okulunda bir süre öğrenim gördükten sonra İstanbul’da Saint Joseph Lisesi’nde öğrenim gördü. Yükseköğrenimini Darülfünun Edebiyat Şubesi'nde 1912'de tamamladı. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu. 1927'ye kadar Bursa ve İstanbul’da çeşitli okullarda Fransızca ve Türkçe öğretmeni ve müdür olarak görev yaptı. Görev aldığı okulların bazıları Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir. 1927’de Erenköy Lisesi’nden yeni mezun olan öğrencisi Hadiye Hanım ile evlendi. Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra edebiyatla uğraşan Reşat Nuri, Halit Ziya’nın eserlerinden aldığı ilhamla hikâye yazma hevesi duymaktaydı . Daha sonra tiyatro edebiyatını benimseyerek bir tiyatro yazarı olmak için uğraştı. Yazı hayatına I. Dünya Savaşı sonlarında başladı. Başlangıçta “Eski Ahbap” (1917) gibi uzun hikayeler, “Hançer”(1920) ve “Eski Rüya” (1922) gibi sahne eserleri, “Gizli El” (1924) gibi romanlar yazan, tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayınlayan sanatçı “Çalıkuşu” adlı romanının 1922’de Vakit Gazetesi’nde tefrika edilmesiyle şöhrete kavuştu. Güntekin, 1931'de maarif müfettişi oldu ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. Anadolu’yu baştan başa dolaşmasına neden olan müfettişlik görevi sayesinde ülkenin gerçeklerini yakından görme ve tanıma imkânı buldu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü. 1941’de tek çocuğu olan kızı Ela dünyaya geldi. 1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. Güntekin daha sonra müfettişlik görevine geri döndü ve 1950'deBirleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti. Paris kültür ataşeliği yaptı. 1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatrosu edebi heyeti üyeliği yaptı. Güntekin'e Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve orada hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956 günü, Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü. Levent’te oturduğu sokağa “Çalıkuşu” ismi, Kadıköy’de ve İzmir’de bir ilköğretim okuluna ve Fatih'te bir tiyatro sahnesine Reşat Nuri Güntekin ismi verilmiştir. Eserleri Hakkında Bilgiler Yazar, öykü, roman ve oyunlarıyla edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Kahramanları genelde tek yönlüdür. Olay kahramanlarını çevreyle birlikte verir. Anadolu insanını iyi tanıdığını eserlerinden anlaşılır. Bazı eserlerinde genç cumhuriyetin toplumsal ideallerini işlemiştir. Reşat Nuri Güntekin eserlerine konuşma dilinin zenginliğini zorlanmadan yansıtır. Çalışma Yöntemi Hakkında Bütün romanlarının tiyatro halinde senaryoları olduğunu söyleyen Reşat Nuri, Hikmet Feridun'la yaptığı bir konuşmada çalışma yöntemlerini şöyle açıklar: "Roman ve hikâye yazarken konunun evvela asıl canlı noktası, amudi fıkarisi (belkemiği) gelir. Bu amudi fıkaridir ki bana yazmak arzusunu verir. Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi yazayım) derim. Bu suretle eserin iki adımı atılmış olur. Mevzuu pek iptidai bir şekilde fikrime gelir. Hiçbir zaman hemen derhal bu mevzunun planını yapıp da yazmağa başladığım vaki değildir. Bulduğum mevzuu zihnimde bir köşeye atarım. Onun francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senelerin geçtiği de vakidir. Bu müddet zarfında mevzua bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını tayyederim, atarım, çıkarırım. Vakaları retuş ederim. Tipleri develope ederim (geliştiririm).. Yazma işine başladığım zaman da çok muntazam çalışırım. Romanın sonunu nasıl bitireceğimi tayin etmeden yazıya başlamam. Evvela umumi bir şema yaparım. Fakat eser henüz definitif (kesin, belirli) olmamıştır. Ortada şahıslar vardır, vakalar vardır, eserin ana hatları vardır. Fakat yazmaya başladıktan sonra şahıslar ekseriyetle hüviyetlerini değiştirirler, evvelce hiç düşünmediğim vak'alar, yeni şahıslar gelir. (Muhit dergisi, 1933; anan: Muzaffer Uyguner, Reşat Nuri Güntekin, Ağustos 1967) Kişilerine sevgiyle sokulan bir romancıdır Reşat Nuri. Genellikle onların gerçek yaşamlarındaki en belirgin özelliklerini yitirmeden yansıtmaya çalışır. Gözlem yeteneği yaşama çok geniş bir perspektiften bakma imkânını sağladığı için romanları geçiş dönemi yaşayan ülkemizden "insan manzaraları" çizme başarısına ulaşmıştır."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.