Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
İNSAN RUHU NE ANLAŞILMAZ BİR MUAMMA! Bonjour, Reşat Nuri Güntekin beyciğim. Beni ''Acımak'' kitabından hatırlarsınız. Sizinle tanışma keyfine orada erişmiş idim. Şimdi ise Atatürk'ün okuduğu bilhassa en sevdiği kitap ile karşıma çıkıyorsunuz ve iddianızı daha ilk sayfalardan ileri sürüyorsunuz. Evet sayın Güntekin bu kitapla da beni müthiş surette dağıtmış bulunmaktasınız. Sizi çok seveceğim geldi. 10 bin sayfa yazsanız bu kitap yine kendini okuturdu emin olun. Bu roman, bir aşk hikayesinden çok fazlası demek. Bu roman hepsinden öte kadının ikinci plana atıldığı ve hırpalandığı bir ortamda minnacık güzeller güzeli bir çalıkuşunun ayakta kalışını, acımasız yaşama karşı sergilediği duruşu ifade eder. Reşat Nuri'yi az çok hepimiz tanırız, biliriz. Çalıkuşu'ndan, Yaprak Dökümü'nden. Ancak özyaşam öyküsü hakkında eminim ki pek çoğumuz bilgi sahibi değiliz. Harika bir yazar olmasının yanısıra Çanakkale milletvekili, Fransızca öğretmeni ve büyükelçilik yapmıştır. Anadolu'yu karış karış gezen ve vatanını çok seven biri olan Reşat Nuri’ye doğduğu topraklarda vefat etmek nasip olmamış. Karacaahmet mezarlığındadır naaşı. Reşat Nuri'yi 7'den 70'e her kesimin rahatça okuyabilmesinin en değerli sebebi eserlerinde kullandığı konuşma dili elbette. Bir kısmı ikinci kez dönüp okuduğunuz çok nadir oluyor. Romanları ile alakalı soruya şöyle cevap veriyor: ''konu, pek ilkel şekilde aklıma gelir. Hiçbir zaman, hemen derhal bu konunun planını yapıp da yazmaya başladığım vaki değildir. Bulduğum konuyu, zihnimde bir kenara atarım. Onu francala hamuru gibi kendi kendine kabarması için uzun müddet bırakırım. Çok defa aradan birçok senenin geçtiği de olur. Bu müddet zarfında konuda bazı ilaveler yaparım. Bazı kısımlarını atarım, çıkarırım.'' Şimdi bunu okuyunca sormadan edemedim kendime acaba neleri çıkardı ya da ekledi de bu haliyle çıktı karşımıza Çalıkuşu. Okurken güldüğüm, iç geçirdiğim, tebessüm ettiğim, heyecanlandığım bir çok yer oldu. Aklıma hep Atatürk geldi. Ne hissetti, ne düşündü bunları okurken diye düşünmeden edemedim. https://1000kitap.com/kitap/jane-eyre--127279 kitabı ile birçok benzerlik gösteriyor Çalıkuşu. Muhakkak bir benzerlik, aynı kader örgüsü. Kesin suretle ayrılan vakalar olduğu gibi kesinkes bağdaşan olgular da mevcut. Bir de ne dikkatimi çektimi biliyor musunuz? Sene olmuş 2019! Dünya dili İngilizce, şartlar o biçim. Yani isteyen her birey bir şekilde İngilizce'yi öğrenebilir. Zamanında Fransızca'nın cazibesi bir kısım Osmanlı ve Türkiye'nin ilk başlarında ülkemizde vakıf dilmiş. Yani düşünün Fransız okullarının yanı sıra hiç adını bilmediğimiz yerlerde bile Fransızca dersi verilirmiş. Şimdi 1900'lü yılların başlarında oluşan bilgi ortamına bakınız bir de şimdiki zamana. Bu şimdiki zamana ''ing'' takısı taksan kaçar uzaklaşır. Öyle bir fena. Evet Reşat Nuri Güntekin beyciğim, şimdi haddim olmadan size bir kaç eleştiri getireceğim müsaadenizle. Acaba konuları işlerken bir çok ilaveler yapıp kısımları çıkarırken bazı hatalar mı vuku buldu. Ah bu tesadüfler beni öyle bir yordu ki anlatamam. Yahu koskoca Türkiye, gezilen onca il, onca nahiyede karşılaşılan bunca tesadüfler teesüflere intikal ettiler. Böyle kaybolmuş gitmişken derinlere öyle bir açığa çıkmış bulundum ki. Neyse olur böyle şeyler, şartlar da diyemiyorum, diyemem. Beklenti arşa çıkmışken hele hiç olmaz. Bu da nazarı olsun eserinizin. Evet bir diğer konuya gelince sene 1100, 1200, 1300, 1900, 2000, 2018 hiç farketmiyor. Yav biz de gerçekten bir sıkıntı var çözemiyorum. Belli bir plan içinde ilerliyoruz gibi. Yani kötülükler babadan oğula geçmiş, miras kalmış bizlere. Atalarımız bize onca söz, onca güzellikler bırakmış eyvallah. Hatta edebiyatını da çok iyi yapıyoruz, en iyisi biziz, en güzeli, en hatasızı. Ancak konu çıkara gelince bir çok şeyi çıkarıyoruz içimizden: haya, edep, vefa, vicdan. Çalıkuşu, uğradığı ihanete istinaden sevdiğinden, sevdiklerinden, İstanbul'undan kaçıp gidiyor yaban ellere. Ancak sığmıyor, sığdıramıyorlar onu. Kötülük, öyle durduğu gibi durmuyor içte, dilde. Salıveriyor zehrini dışarlara. Ne kadar sinirleniyorum ben böyle şeylere! Dedikodunuz batsın, çekemezliğiniz batsın, çıkarınız batsın! Sonra söylemek isteyipte içimde kalan ne diye düşünüyorum, sanırım susacağım. Çünkü yazdıklarımın okunmadan beğenilmesini istemiyorsam susmalıyım. :) O kadar iç döktük, emek verdik değil mi? Buraya kadar geldiyseniz, okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi okumalar diliyorum. youtube.com/watch?v=rASV7F-... Bu dizeler, yürekten akmış. Bunun yazarlıkla alakası yok. Bunları ancak hissederek yazarsın: ''Bu son ayrılık saatinde niçin hakikati saklamalı? Bu okumayacağın defteri ben senin için yazdım Kâmran. Evet, ne söyledim, ne yazdımsa hep senin içindi. Yanlış, çok yanlış bir iş tuttuğumu bugün artık itiraf edeceğim. Ben, her şeye rağmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim; fakat bu bana kâfi gelmedi, istedim ki çok, pek çok sevileyim, kendi sevdiğim kadar değilse bile -çünkü buna imkân yok- ona yakın sevileyim. Bu kadar sevilmeye benim hakkım var.mıydı? Zannetmem Kâmran. Ben, küçük, cahil bir kızdım. Sevmenin, kendini sevdirmenin de bir yolu var, değil mi Kâmran? Halbuki ben bunları hiç, hiç bilmiyordum.'' ''Kâmran, ben, seni sevmesini, senden ayrıldıktan sonra öğrendim. Hatta yaptığım tecrübelerle, başkalarını sevmekle sanma sakın. Gönlümün içindeki derin, hazin, ümitsiz hayalini sevmekle.'' ''Kâmran, biz asıl bugün birbirimizden ayrılıyoruz. Ben, asıl bugün dul kalıyorum... Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin; ben bütün ruhumla senin...''
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,6bin okunma
··
812 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
'Bu şimdiki zamana ing' takısı taksan kaçar uzaklaşır.' :) Çok beğendim incelemenizi, Çalıkuşu diyince benim de hemen aklıma Gülbeşeker geliyor, küçükken okuduğumdan sadece bir sevda romanı gibi düşünüyordum ben, halbuki o genç kadın olarak ne zorluklarla savaşıyordu. Yazım diliniz de çok güzeldi, zevkle okudum :)
Homeless okurunun profil resmi
Çalıkuşu her tayin oluşunda seviniyordum, sıfırdan başlayacak her şeye diye ancak hep o kem gözler bırakmadılar kızcağızı. Kamran’a olan itirafını bütün kitap boyu beklemiştim :) Yakın zamanda yine okuyup değerlendirebilirsiniz. İncelemelerinizi kaliteli buluyorum. Sizden bu romanın incelemesini okumayı çok isterim. Okuyup değerlendirdiğiniz için teşekkür ederim :)
Ayşe* okurunun profil resmi
Hayatımda beni en çok etkileyen iki kitaptan biri Çalıkuşu’dur. Diğeri de Kar :) Güntekin bu kitapta, ülkemizdeki Osmanlı devletinin yıkılıp Cumhuriyet sürecine geçişi çok iyi işlemiş. Gerek Anadolu insanının yaşadığı zorluklar, gerek insanların yıllardır alışkanlık haline getirdikleri gelenekçilikten ayrılamayıp yeniliklere direnç göstermeleri çok kuvvetli işlenmiş. Mamafih :) bana bu sözcüğü sevdiren kitaptır. Ağzına sağlık. Beğenmene çok sevindim.
Homeless okurunun profil resmi
Seninle Kar kitabını özdeşleştirmiştim :) Kar deyince aklıma geliyordun yani. Artık Çalıkuşu deyince aklıma sadece bu kitabı okumama vesile olan kişi gelmeyecek :) Reşat Nuri, siyasi bir karakter olmaktan kaçınmış gibi geliyor bana. Siyaset konuşmanın insanları birbirinden uzaklaştırdığını düşünüyor sanırsam. Mamafih’i bana sevdiren Sabahattin Ali olmuştu :) Bu kitabı tekrar okuyup inceleme paylaşırsan mutlu olurum Ayşe. Diziyi de izlemeye başladım tatmin edici nitelikte :) okuyup yorumladığın için teşekkür ederim. Değer kattın.
3 sonraki yanıtı göster
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Au revoir Homeless. :) Az önce yemek yedim, üstüne bu inceleme de şişirdi. Elinize sağlık hocam.
Homeless okurunun profil resmi
Afiyet olsun :) beğendiyseniz ne mutlu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.