Gönderi

"...Güneş batmıştı, elma ağaçlarının arasından görünen deniz eflatundu. Ufukta solgun, kurumuş çelenkler kadar hafif, pişman liklar kadar ısrarlı küçük mavi ve pembe bulutlar asılıydı. Tepeleri kilise pembesine teslim olmuş hüzünlü bir kavak sırası gölgelere gömülüyordu; güneşin son ışınları gövdelerine dokunmadan dallarını boyuyor, bu gölge korkuluklarına ışık çelenkleri asıyordu. Meltem denizin, ıslak yaprakların ve sütün kokusunu birbirine karıştırıyordu. Sylvanie kırları akşamın hüznünü hiç böyle bir tensellikle yumuşatmamıştı.
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.