Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Günaydın Dostlarım
“Elinden gelen her şeyi yapıp, güzelleştiremediğin yerleri terk etmek seni kötü biri yapmaz.” gelen gelir saadetle giden gider selametle. Çok az kişiye tahammülüm var. Çoğu insana, o çok az kişinin hatrına gülümsediğimi fark ettim bu akşam. Hiç de içimden bir pozitiflik, bir neşe, mutluluk geçmezken suratımı gülümseme halinde tutmaya alışmışım, ama bugün sıkıldığımı hissettim. Birilerini seviyoruz diye onlardan sebep hayatımızda bir yerlerde figüran olarak var olan herkese tahammül ediyor olmak çok yorucu. Bir şey sizi mutlu ediyorsa başkalarına mantıklı gelmek zorunda değil, uğraşmayın. Er ya da geç herkes kalitesini belli ediyor hiç şaşmaz bu... bir süre sonra anlamaktan anlatamaktan yorulunca.. cahille sohbeti ve karşılıksız gayreti kesiyorsunuz. Üzeni üzeceğiz iyilik meleği değiliz sonuçta, zorlamayın. Güler yüzlüyüm ama sadece sevdiğim yüzlere diğerleri ile ilgilenmiyorum. "herkesi kendim gibi" sanmıyorum artık. Gidene kalana yeniye eskiye geçmişe geleceğe "eyvallah" diyip geçiyorum. "keşke kalbimiz alzheimer olabilse" Bundan birkaç yıl önce günün ilk ışıklarıyla birlikte; avaz avaz bağırmaya başlayan telefon alarmının bezdirici tesiriyle, açılan yumuk gözlerimi hemencecik sıkı sıkıya kapatıp tekrar uyumak için başımı yastığın altına alelacele saklardım. O zamanlar tanık olduğum gün doğumlarını; o gün için "yapılacak işler" listesini içinde barındıran "birer takvim yaprağı" olarak görür ve mecburen tamamlanması gereken "angaryalar" gibi algılardım. Oysa şimdi günü aydınlatan güneşe, geceye yol gösteren aya tanıklık edebilmenin aslında bizlere bahşedilen birer ödül olduğunu apaçık görüyorum. Ve gözlerimi gökyüzüne çevirip derin bir nefes aldığım vakit daha iyi anlıyorum ki, bize ayrılan süreyi -bir görev gibi- doldurmak ve sadece -hiçbir anlam ifade etmeden- yaşamış olmak için değilmiş hayat. Bu kargaşa ve huzurun yan yana koltuklarda oturduğu meşakkatli yolculukta gerçek anlamda "var olmak" ve hikayenin sonunda "yaşadım" diyebilmekmiş tüm mesele. Bize sunulan her günün, her gecenin paha biçilemez kıymetinin farkındalığı ışığında gelişen ve "anın tadını çıkarmak" gerçeği ile anlam bulan bir nimetmiş yaşam.. A. Karaçay
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.