Masanın üstünde duran onca şeyden biriydi bir bardak su...
An be an günler geçtikçe sarardı, ekşidi, küflendi, azaldı, azaldık...
Sana temiz görünmüyor diye suyu suçlayazsın?
Benim berrak, zarif, şimdilerin gençliği;
Yarınlarda özletme kendini, bana acındırtma kendimi...
Ayaklarım, kollarım, kulaklarım, gözlerim ihanet etmesin bana!
O içime serinlik veren görüntü, lütfen aklım bana oyun oynamasın ve ilk günki gibi kalsın silüeti derinliklerde...
Özlediğim şeylere dair, sevdiğim her şeyde ne güzeldin...
Özlediğim yerde olsun o güzel anılarım, öyle toplanıp gitmesinler...
Her zamanki gibi berrak kal diye zihnimde, yaşamayı azaltıyorum, gelecek anıların o anı yok etmesine izin vermiyorum...
Öyle doldum ki öyle doldurdum ki o anlarla kendimi, kalmadı başka zamanlara bir ben...
F.S