Spoilerlı Konuyu okuyunca bu mükemmel bir kitap olacak dedim. O kadar fantastik karakter bir kitabı kötü yapamazdı. Ama kitap o kadar sıktı ki beni sondaki teşekkür yazısını görene kadar pestilim çıktı. Prensin sözde 200 kişiden oluşan bir mürettebatı var ama biz sadece beş kişiyi görüyoruz. Karakter çeşitliliği hiç yoktu. Bu arada yazarın sirenleri güzel yapmak için deniz kızlarını çirkin yazdığı gözümden kaçmadı. Ana karakterler bize tüm kitap boyunca şöyle güçlü, böyle zeki, bilmem kaç adam öldürmüş, dünyanın en iyisiymiş diye tanıtılıyo ama okuduğumuzda hepsi göze öyle tecrübesiz ve şaşkın geliyo ki bu kadar da olmaz diyosunuz. Laf var icraat yok. Karakterlerimiz kendilerini mükemmel yetenekli katiller diye tanıtıyorlar sonrasındada “ya aslında biz mecburiyetten öldürdük” triplerine giriyolar. Elian’ da sürekli sanki yüzyıllardır gemiciymiş gibi davranıyodu ama aslında sadece 19 yaşında ve 200 kişiyi kendine sadık etmek için çok küçük bir yaş. Mürettebatın o kadar sadık olmasıda pollyannacılıktı. Öyle yeni bir toplulukta herkes o kadar sadık kalmayı başaramaz bence. Hadi herkes başardı diyelim kaptanları sadık olmaz bu sefer(berserk :( ). Lira ve Elian’ın da arkadaşlıktan sevgililiğe geçiş süresi o kadar hızlı ve saçmaydı ki öpüşmeseler hiç bişey anlamazdık. Her birbiriyle azıcık konuşanı da aşık ilan etmeyin sayın yazarlar. Kitap ta çok uzatılmıştı bir süre sonra çok sıkıyo. Savaş sahnesinde de yüzlerce sirenin yüz kişilik mürettebattan kimseyi öldürememesi garipti. Ya öldüremediler cidden ya da ana karakter olmadıkları için ölenleri kimse takmadı. Ama yinede sonu çokta mantıksız bitmedi. Tabi yine de sonu daha güzel bir şekilde bitirilebilirdi.

Krallığı ÖldürmekAlexandra Christo · 20201,042 okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

freedomofbutterfly