Dinî tarihin mevzu olacağı bu takririmizde siyasî tarihten bir nebze olsun bahsetmek caiz değildir.
Bununla beraber bahsin heyet-i umumiyesini anlamış olabilmek için sadece şu keyfiyeti hatırlatmak icabeder ki, onuncu asrın ortalarında bu Türkmen boyları heyeti, Selçuk isminde birinin riyaset ve kumandası altında Türkistan’dan Buhara’ ya hicret etmiş ve orada rivayetin beyanına göre 956 senesinde İslâm dinini kabul etmiştir. Kendisinin bundan evvel hangi dine salik olduğu hiçbir yerde zikrolunmuyor. Fakat, şu kadarı kat’iyyen muhakkaktır ki, bundan sonraki ilk kırk sene içinde, ilk defa olmak üzere Nişabur camiinde Tuğrul Bey namına hutbe okunduğu 1037 tarihinden itibaren Selçuklar bütün İran, el-Cezire, Irak, Suriye ve Anadolu’ya hakim olmuşlardı ve ortada mevcut bütün devletleri süpürmüşler, Hindistan hudutlarından Akdeniz sahillerine kadar yayılıp uzanan bir saha üzerinde saltanat tesis etmişlerdi.