Her şey gelip geçmiyor mu? Sevdiğimiz ne varsa rüzgarın önündeki kuru bir yaprak gibi uçup gitmiyor mu? Her şey akıntıya kapılmış gibi gelmiyor mu? Ne zaman barışacaksın kendinle? Cemil Bey'in babası eskici Rıza sert annesine sürekli şiddet kullanan adamdır. Bu bulunduğu durumdan en yakın arkadaşı Süreyya ile kaçmak ister ama cesareti yoktur. Hem sevdiği kız var, hem annesi ağladığında kimin yanağına göz yaşlarını akıtacak,babasının işlerini kim devralacak,bir oğlanı zapt edemediler mi diyecekler gibi düşüncelerle arkadaşının peşine düşüp buraları bırakamaz. Annesini erken yaşta kaybeder, sevgidigi kızla evlenir babasından nefret eder. Onun gibi olmayacağını söyler. Cemil Bey'in evlendiği gün babasıyla konuşması olur. Belki de yaralarını sarmaya baslayacaklardı. O gece darbe olur ertesi sabah eskici Rıza'yı götürürler bir daha da gelmez. Bundan sonrasında da babasının aynısı olur işlerini devralır. Ve o çok sevdiği eşine kötü davranmaya başlar,eşini de erken yaşta kaybeder. Yaptıklarının yanlış olduğunu bilir ama o da babasının kendisine davrandığı gibi oğluna o şekilde davranır. Bir evde iki yabancı olurlar. Oğlunu telefonda kız arkadaşıyla konuşurken, oğlunun evi terketmek istediğini duyar. Ve artık birşeylerin değişmesi gerektiğine inanır. Önce ölmüş eşinin eşyalarını toplamakka başlar işe.Esyaları kapının önüne bırakırken meçhul bir adam gelir ve antikacı dükkanında konuşmaya başlarlar. Önce tedirgin olsa da konuşma Cemil Bey'i kendine getirir. Bugünün ve geçmişin arasında dönen bir hayat. Biraz tarihle harmanlanmış biraz tasavvufa yer verilmiş antikacı Cemil Bey'in hayatı okumaya değer.

AntikacıBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20191,410 okunma

·

101 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seval