Mustafa Kemal Atatürk'ün savaş zamanlarını yazmasını istediği yazarlardan biri olan Halide Edib Adıvar genellikle kitaplarında savaşın yanında başka olaylar da sunar bize. Vurun Kahpeye kitabında ise savaş ile harmanlanmış aşkı okuyoruz. Tosun'u vatanından çok seven Aliye'nin ve vatanını Aliye'den çok seven Tosun'un aşkını.
Aliye'nin öğretmen olarak bir köye gelmesiyle olaylar patlak veriyor ve din yerine din adamlarına inanan insanlar Aliye hakkında söylenen her söze inanıyor ve ona göre davranıyor. Kısacası sadece aşk değil bir genç kızın yaşadığı zorluklar da var bu kitapta. Biz burdan şunu anlıyoruz ki eğitimsiz insanlar iğrenç düşüncelere ve sürü psikolojisine hapsoluyor. Benim daha fazla söyleyeceğim söz spoi olacağından dolayı burada kitapta da geçen Selim İleri'nin sonsözünden kısa bir bölümü de sizlerle paylaşıp, kenara çekiliyorum.
"Yetmişi aşkın yıl sonra Vurun Kahpeye toplumların yükselişinde eğitimin önemini. *Eğitime kavuşamamış kişilerin gitgide vatan hainliğine, nihayet insanlık düşmanlığına yol alabileceklerini, bu büyük tehlikeyi söylüyor.*"