Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
1984 Kitap İncelemesi
Sistem sevilmek, benimsenmek ister. Ama kimse sistemin bunu tatlı dille yaptığını iddia etmedi değil mi? Tarih boyunca hangi siyasal düzen hoşgörülü gelip tatlı tatlı kendini kabul ettirmiştir ki? Büyük Birader'i de seven koca bir toplum var. Peki Büyük Birader sevilesi biri mi? Orwell'in 1984'ü yazarken çıkış noktası Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya'sı olmuş. Bu yüzden iki eseri arka arkaya okumam benim için güzel bir avantaj oldu. Fakat Orwell zeminini sağlam oluşturduğu hikayesine öyle gaddar bir gelecek teorisi yerleştirmiş ki insan günümüzle benzerliğinden ötürü korkmadan edemiyor. Düşünce suçunun en büyük suç olduğu, gerek fiziksel gerek duygusal olarak insanları sevmenin, bağlanmanın akıl almaz sonuçları olan bir toplumdan bahsediyoruz. Güvenecek kimsen kalmayacak ki sisteme sırtını dayamaktan başka çaren kalmasın. Her yerde seni izleyen bir gözün olması fikri, çevrendeki insanların da güvenilmez olmadığı gerçeği ile birleşince alın size paranoyanın hası! İnsan doğası gereği yalnız kalamaz. Güvenecek kimsesi kalmadığında mecburen sistemin kurallarını benimser. Ne yapabilirsin ki? Tuvalete gitsen peşinden gelen bir kontrol sistemiyle karşı karşıyasın. Bireysel bir isyan nereye kadar sürdürülebilir? Orwell'in farklı teorileri de var bu kitapta ve üstü kapalı bir şekilde vermiyor bunları. Yani bir nevi... Kitap içinde kitap bölümlerinde göreceksiniz ki aslında sahte savaş psikolojisi ile insanlar korku politikası izlenerek uyutuluyor ve ayaklanma ve benzeri sistem karşıtı olayların yaşanması büyük ölçüde önleniyor. Bu olayların önlenmesi de sistemin işine geliyor elbette. Orwell'ın teorisine göre sistem bizleri uyutmak için geniş çaplı bir danışıklı dövüş içinde. Bu yüzden kitabın başından beri yüzümüze vurulan o alıntı var: "Savaş barıştır. Özgürlük köleliktir. Cahillik güçtür." Cahil bir toplum yönetilmeye müsaittir. Körleşiyoruz. Göremiyoruz ve köleleşiyoruz. Korkuyla baskı altına alınıyoruz. Sosyal medyayla beyinlerimiz yıkanıyor. Düşüncenizi paylaştığınız o sosyal medyada binlerce göz var her hareketinizi gözleyen. Bu sistem, Orwell'ın bahsettiği sisteme benzemiyor mu sizce de? Yani yine bir bilim kurgu klasiğinde tüyler ürpertici bir komplo teorisinin gerçek olduğunun hayretle farkına varıyoruz. Kullandığımız dil, kültürel değerlerimiz ve olaylara verdiğimiz tepkiler git gide değişiyor. Asıl tüyler ürpertici yanı da bunu bilerek yapıyoruz. Yavaşça değişiyoruz ve bundan şikayet etmiyoruz. Ta ki gözümüzü açmayı akıl edene kadar. O zaman da elbette iş işten geçmiş oluyor. Umalım ki, kimse gelip dişlerimizi sökmesin.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,5bin okunma
·
32 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.