Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

kötü çocuk yetiştirmek ister misiniz?
“Doğru çocuk” yetiştirmek isteyen anne-babalara yıllardır öneriler yapıp durdum. Sanırım yeteri kadar etkili olmadı. Bu kez tersinden deneyeceğim: “Kötü çocuk” yetiştirmek isteyen anne-babaların neler yapmaları gerektiğini yazacağım… Belki bu, istediğim tesiri yapar. 1. Anne ve baba olarak birbirinizle sürekli çekişin, didişin, çocuklarınızın gözlerinin önünde kavga edin, birbirinize ağır sözler sarf edin, hatta baba olarak anneyi zaman zaman darp edin! Bu durumda çocuklarınız size güvenmeyecek, her türlü şiddete meyilli olarak yetişeceklerdir. 2. Anne ve baba olarak birbirinizin arkasından konu­şun, birbirinizi aşağılayın, birbirinizi değersiz göstermek için elinizden geleni yapın! Bu tavrınız, çocuklarınızın gözünde ikinize de değer kaybettirecek, sizi onların nazarında küçültecek, ayrıca kişilerin arkasından konuşmayı öğretecektir. 3. Anne ve baba olarak birbirinize sevginizi ne söyleyin ne de hareketlerinizle gösterin! Hatta bu kadarla da kalmayın, çocuklarınıza da hiçbir zaman, hiçbir şekilde sevginizi söylemeyin. “Sevgi gösterirsek şımarır.” anlayışı içinde hareket edin! Bu sayede çocuklarınız sizden en yakınlarını bile sevmemeyi öğreneceklerdir. 4. Anne olarak çocuklarınızı ihmal edin, evdeki avizelerden, biblolardan ve bulaşıklardan daha önemsiz olduklarını çocuklarınıza hissettirin, bunun için de evdeki eşyaların bakımına çocuklarınızdan daha fazla zaman ayırın! Bu yaklaşımınız çocuklarınıza istenmediklerini hissettirecek, zamanı gelince onlar da sizi istemeyeceklerdir. 5. Çocuklarınıza ya çok bol ya da çok az harçlık verin! Çok verirseniz saçıp savurmayı, az verirseniz cimriliği öğrenecekler, her anlamda sorumsuz birer insan olarak hayata atılacaklardır. 6. Çocuklarınızı bazen yüceltin, bazen de yerin dibine batırın! Bu dengesizlik tüm hayatlarına yansıyacak, hayatlarını tepetakla edecektir. 7. Anne ve baba olarak akşamlarınızı eğlence yerlerinde, sinemalarda, tiyatrolarda geçirin, çocuklarınızın evde ne yaptıklarını umursamayın, onlarla muhabbet etmeyin, sorunlarıyla ilgilenmeyin! Böyle yaparsanız, yaşlılığınızda onların da sizin hiçbir sorununuzla ilgilenmemelerini sağlamış olursunuz. Öte yandan başıboş kalmayı öğrenecekler ve kimseyi umursamayacaklardır. 8. Baba olarak her akşam eve geç gelin ya da alelacele yemeğinizi yiyip kahvehaneye kaçın; evde kalsanız dahi televizyon başından ayrılmayın; çocuklarınızın hiçbir sorusunu cevaplandırmayın, onlarla asla oynamayın! Bu sayede çocuklarınızın içe kapanık olmalarını sağlayabilir, agresif, saldırgan, hırçın olarak hayata atılmalarını temin edebilirsiniz. 9. Çocuklarınıza en küçük bir sorun çıkardıkları zaman onlara, “Zaten senden adam olmaz” diye çıkışın, her hâline sert tepkiler verin! Ancak o zaman çocuklarınız kimseyi dinlememeyi öğrenirler, dersleriyle aralarındaki ilgi bağı kopar, gerçekten de adam olmazlar. 10. Çocuklardan gelecek tüm sorulardan kaçın, asla cevap landırmayın, yalnız ara sıra onları karşınıza alıp, onların yaşında iken ne kadar başarılı olduğunuz yolunda hayali hikâyeler anlatın! Böyle yapın ki için için sizi küçümsesinler, vakti geldiğinde de kendi çocuklarına sizinkine benzer hayali hikâyeler anlatsınlar. 11. Evde ne kitaplık bulundurun ne de kitap! Hatta kitaplar ve yazarlar hakkında hiçbirinin işe yaramadığı yolunda nutuklar atın, kitap, ilim, edebiyat düşmanlığı yapın! Çocuklarınız bu konuşmalarınız sayesinde kitap düşmanı olarak yetişecek ve hiçbir şey öğrenmeden hayatlarını bitireceklerdir: Tıpkı sizin gibi! 12. Çocuklarınızın elinde herhangi bir kitap gördüğünüzde tepki gösterin, “İbrahim Tatlıses, okuyarak mı ünlü oldu?” şeklinde örneklerle kafasını karıştırın! Okuldan soğumasına böylece yardım etmiş olursunuz. 13. Televizyondan arta kalan zamanlarda sürekli para konuşun, ona ulaşmak için ezdiğiniz, oyuna getirdiğiniz “dürüst” insanları “enayi” gibi gösterin, “doğruluk”, “dürüstlük”, “vefa”, “samimiyet”, “maneviyat” gibi duygularla çocukların önünde alay edin! Kural tanımaz, kutsal tanımaz çocuk yetiştirmek için bu birebirdir. 14. Bölüm başına on beş-yirmi ölü düşen dizileri çocuklarınızla birlikte seyrederken, sık sık ağzınızı bozun, arada bir homurdanın, televizyon dizilerine “hayatın gerçeği” muamelesi yapmayı da unutmayın…Bu sayede çocuklarınız gerçekle hayali karıştıracak, silik şahsiyetler olarak hayata başlayacaklardır. 15. Çocuklarınızın okuluyla, öğretmenleriyle ilişki kurmayın, eve geliş gidiş saatleriyle ilgilenmeyin, okuldaki toplantılara gitmeyin! Çocuk terk edildiğini düşünsün ki, o büyüyüp siz yaşlandığınızda sizi daha rahat terk edebilsin. 16. Zaman zaman haksızlık ettiğiniz, hatta dövdüğünüz insanları çocuklarınıza anlatın. Kaba kuvveti övün. Gücünüzle iftihar edin. Hayata katkılarınız ve hayattaki başarı- larınızla değil (çünkü çoğumuzun yoktur) yumruğunuzun gücüyle kazandığınız kavgalarla övünün! Sayenizde çocuğunuz beyinsel açıdan güdük, fiziksel anlamda güçlü biri olarak yetişecek, ezebildiğini ezecek, ezemediğinin önünde iki büklüm eğilecektir. 17. “Biz adam olmayız” sözünü dilinizden düşürmeyin, Avrupalıları ölçüsüzce överken, kendi milletinizi küçümseyin! İnanın ki, çocuğunuz kendisine ve milletine karşı son derece güvensiz yetişecek, hayatı boyunca hiçbir risk almayacak, yenilme korkusu içinde yaşayacaktır. 18. Çocuklarınızın gözlerinin önünde çöpünüzü sokaklara atın, parklardaki çiçekleri koparın, trafikte sürekli zikzak yapın ve sizi ikaz edenlerle de pervasızca ağız dalaşına girin! Bu takdirde çocuklarınızın çevreye duyarsız, insanlara karşı saygısız yetişeceğini garanti edebilirim. 19. Türkiye’yi soyan hırsızları, uğursuzları, gasp çetelerini, hortumcuları, darbecileri çocuklarınıza övün, onlarla mücadele edenleri yerin! Çocuklarınız da aynı yolun yolcusu olacak, demokrasiye boş verip darbecilerin arkasına takılacaktır. 20. Sık sık “Bize eli sopalı idareci lâzım… Bize yumruğunu masaya vuracak adam lâzım” diye ahkâm kesin! Kesin ki, çocuklarınız “halkın demokratik gücü” yerine “diktatörün antidemokratik gücü”nü kutsasın. Zamanı gelince de öğrendiklerini bazen ülkesine, bazen de size uygulasın. Önerilerimi uygularsanız, yetiştirdiğiniz çocuklardan ne size, ne de ülkeye hiçbir hayır gelmeyeceğini taahhüt ediyorum! Hadi bakalım, kolay gelsin!
··1 alıntı·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.