Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Küçük kız ağlıyordu. Bebeği kırılmıştı. Ve bizim bütün ağlamalarımız kırılmış bebekler için değil mi diye düşündüm. Geçen akşam yaşlı bir adam beni görmeye geldi. Hayatında hiçbir dileği gerçekleşmemişti. Üzgün ve kederliydi. Bugün benimle konuşurken durmadan gözyaşlarını silen bir kadınla da tanıştım. Hayalleri vardı ve onlar gerçekleşmemişti. Şimdi küçük kız ağlıyor. Bu kızın gözyaşları içinde tüm gözyaşlarının temel bir yansıması mı var? Bütün gözyaşları asıl nedenini onun önünde yatan kırık bebekten almış olabilir mi? Birisi sonuçta bunun sadece bir oyuncak olduğunu ve ağlayacak bir şeyin olmadığını söyleyerek onu teselli eder mi? Bunu duyduğumda, gülmemi tutamadım. İnsan bu gerçeği anlamış olsaydı bütün üzüntüleri sona ermez miydi? Bir bebeğin sadece bir bebek olduğunu anlamak ne kadar da zor! İnsanın bunu anlayacak kadar olgunlaşması çok nadirdir. İnsanın bedeninin olgunlaşması bir şey, insanın kendinin olgunlaşması tamamen başka bir şeydir. Olgunluk nedir? İnsanın olgunluğu zihinden özgürleşmesine bağlıdır. Zihin olduğu müddetçe oyuncaklar yaratmaya devam edecektir. Oyuncaklardan özgürleşme, zihinden özgürleşince gerçekleşir.
Sayfa 219 - Ganj yayıneviKitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.