İnsan dünya ya da kurulu düzenle her zaman barışık ve hoşnut olmamış ve olmamaktadır. Bir hoşnutsuzluğa düştüğü zaman umutsuz yaşayamayacak olan insan, bu dünyayı ya da kurulu düzeni değiştirip düzeltmek arzusunu duyar. Bunun için de kurulu düzenin değiştirilip düzeltmekle hangi duruma getirileceğine ilişkin açık ve kesin bir düşünceye sahip olmak gerekir. Bu zihni çaba ürününe de ide denir. İde, hukukta karşımıza, kurulu hukuk düzenlerinin asli örneği anlamında, hukuk idesi olarak çıkar ve bu adaletten başka bir şey değildir.