Bu kitabın yeri bende ayrıdır. Neden mi? Lise yılları, gençliğin heyecanıyla dolu, geleceğe dair umutların yeşerdiği bir dönemdir. Bu yıllarda öğrencilerin karşılaştığı dersler arasında tarih, genellikle zorlu bir sınav olarak görülür. Ancak benim için lise yılları, tarihe olan ilgimin ve merakımın doğuşuna tanıklık ettiğim özel bir dönemdi. Öğretmenlerimizin önerdiği ders kitapları, bazen sıkıcı bir metin duvarı gibi görünürdü. Tarihi anlamak ve içselleştirmek oldukça güçtü. Ancak bir gün, kütüphanenin rafında tesadüfen gözüme ilişen “Hatice Sultan” adlı kitap, tüm bakış açımı değiştirdi. O kitap, adeta beni Hatice Sultan’ın dünyasına yolculuğa çıkarıyordu. Tarihi bir sadece olayların bir sıralaması olarak değil, insan hikayeleri ve yaşanmışlıklarla dolu bir dünya olarak görmemi sağladı. Kitap, Hatice Sultan’ın hayatını, iç dünyasını ve duygularını o kadar etkileyici bir şekilde aktarıyordu ki, tarihin soğuk yüzünden çok daha fazlasını anlamama yardımcı oldu. Onun etrafında gelişen olaylar, sadece saltanat mücadelelerini değil, aynı zamanda imparatorluğun siyasi ve toplumsal değişimlerini yansıtıyordu. 3. Selim, 4. Mustafa ve 2. Mahmud dönemlerinin siyasi entrikaları, aile ilişkileri ve toplumsal değişimleri o kadar gerçekçi bir şekilde canlandırılmıştı ki, tarih dersleri artık sıkıcı olmaktan çıkıp, beni içine çeken bir hikaye haline dönüştü. Lise yıllarım boyunca “Hatice Sultan” kitabı sayesinde tarihle olan bağım giderek güçlendi. Onun hayatı, iç dünyası ve etrafında gelişen olaylar, tarihin sadece olaylar silsilesi değil, aynı zamanda insanların yaşamları, duyguları ve çatışmalarıyla dolu bir renkli yüzü olduğunu gösteriyordu. Bu kitap, beni tarihi sadece bir ders değil, aynı zamanda bir yaşam ve kültür kaynağı olarak görmeye teşvik etti.

Hatice SultanHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2000209 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

SA