Gönderi
Perilerin sevme şekli… Yaşam şeklimiz gibidir. Ölümsüz, yoğun, mantıksızca değişmez…
Kitap boyunca ruh hırsızının peşinde koştuk. Callie ve Des ile bir ipucu bulmak İçin uğraştık resmen yer yer merakım arttı bazen durağan ilerledi ama hiç sıkılmadan maraton bir şekilde bitirdim kitabı.
Callie, artık bir ölümsüzdür yüz yıllar boyunca hayat bulacak. Des onu kurtarmak İçin Leylak şarabını ona içirmişti. Onun ölümünü göze alamazdı. O artık bir periydi.
Uyuyan adamlar uyanmış Gece Krallığını ele geçirmeye çalışıyorlardı. Ama sorun şuydu ki Callie, perileri etkileyip onlara istediği gibi yönlendirebiliyordu. Uyuyanlar sadece Gece krallığına savaş açmamışlardı. Çevre krallıkların bazıları bu savaştan galip çıkamamıştı. Callie ve Des bunun arkasında kimin olduğunu bulmak zorundaydılar. Ruh hırsızını. Ama ondan önce Des’in dirilen babasından başlamalıydılar. Onu bulurlarsa ona da ulaşabilirlerdi. Ama ruh hırsızı öyle güzel oynuyordu ki arkasında asla iz bırakmıyordu perilerin bedenlerini özellikle ölü bedenlerde hayat bulabiliyordu. Callie her rüyasında onunla konuşup onu çözmeye çalışıyordu. Her başka seferdi bir ipucu. Ruh hırsızının gücü bir kralınınkini dahi gölgelerken o güçle neler yapabileceğini düşünün… Onu bulmak her şeye son vermek zorundaydılar. Ama bu sandıkları kadar kolay olmayacaktı.
Callie ve Des daha çok yakınlaşmıştı. İkiliyi okumak ve ikisinin arasında ki diyaloglar çok güzeldi. Özellikle evlilik teklifi Gece Kralı Desmond Flynn kesinlikle mükemmel bir karakter. Harika bir kral ve harika bir ruh eşi. Ona Gece göğünden bir parça vermişti. Karanlık onlar ile bir bütün peki onlara sadık kalabilecek miydi? Ruh hırsızı istediğine ulaşabilecek mi ? Yoksa bu ikili her şeyin önüne geçip güçlerini birleştirip bir son verecek miydi?
“Ateşten küle, şafaktan alacakaranlığa, hayatlarımız son bulana dek daima benimle ol, Desmond Flynn.”
-“ Karanlık yok olana dek.”
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.