Gönderi

Yüreklerdeki Büyük Hüznü Atabilmenin Yolu
Bazı eleştirmenler tarafından her ne kadar başarısızlıkla itham edilse de Delikanlı, Dostoyevski‘nin duygu ve düşünce olgunluğu yaşadığı bir dönemde yazıldığı için, elbette ayrı bir değere sahip. Zira romanın özellikle son bölümü, bu olgunluğun yansıdığı bazı önemli mesajlar içeriyor. Bunlardan biri de mutluluğun, insandan doğaya ve her türlü varlığa yönelen kapsayıcı bir sevgiye dayandığı gerçeği. Bu, bambaşka ve önüne geçilemeyen sevginin gelişebilmesi; insanların, gelip geçici ve ölümlü olduklarını anlamalarıyla ilişkilendiriliyor. Buna göre bir insan, içindeki sevgiyi ancak ölümlü ve gelip geçici olduğunu anladığı oranda geliştirebiliyor. Ve o zamana kadar kendisi için hiçbir anlam taşımayan doğal oluşumları ve doğadaki sırları daha farklı bir gözle görebiliyor ve sezinleyebiliyor. Bu farkındalığı yaşayan insan, sevgiyi muhafaza ettiği takdirde yüreğindeki büyük hüznü de çıkarıp atabileceğini zamanla öğrenmeye başlıyor. Sonra da insanlara ve bütün canlılara iyilik etmenin peşine düşüyor. Ve en nihayetinde mutluluğun kaynağının sadece “vermek” olduğunu anlıyor.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.