Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ayın on beşiydi. O gün meteor yağmuru olacağını, güzel bir deneyim için izlememiz gerektiğini bangır bangır söylüyorlardı. Birkaç yıl önce yine böyle nadir günlerden birinde rastgele bir camın önünde gördüğüm o güzel görüntüleri, heyecandan yerimde çığlıklar atarak zıpladığım o anları hatırlatınca büyük bir hevesle saat on ikiyi bekledim. Eski günlerdeki gibi olmadığını, yıldızların fazla ışıktan pencerenin önünden görünmeyeceğine kanaat getirip kendimce karanlık bir yerler belirledim. Ancak o yeri bulana kadar bile her yeri nasıl ışıklarla donattığımızı görünce şaşırdım. Karanlık diye sığındığım yerde beklediğim görüntüyü yine alamadım. Yine de bekledim… Ancak umduğumu bulamadım. Bu hayal kırıklığıyla gidip penceremin önünde eskiyi hatırladım. Bu ışıkların sebebini, yaşamımızı nasıl yapaylaştırdığımızı, sonumuzun nereye varacağını düşünerek uyumuştum. . . Bu olay birkaç gündür kafamda dolaşıyor. Hatta bir öğle vakti güneşe bakıp eskiden bu da böyle değildi diye üzülmeye devam ettim. Sonra gündüz vakti gökyüzüne bakıp acaba bu köye elektrik gelmeden önce yıldızlar nasıl görünüyordu diye düşünerek saatler geçirdim. İşte tam böylesi düşüncelerle cebelleştiğim günlerin kıskacındayken Allah tevafuk ettirdi ve karşıma bu düşüncelerime karşılık bu güzel dergiyle karşılaştırdı. Ve ışığın biz insanlara verdiği zarardan daha büyük olanının canlılara verdiğini öğrendim. Şimdi sizlerle bu dergi hakkında fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Astronomiye, gökyüzüne ilgi duyanların çok seveceği bir sayı olmuş. Çünkü bu sayıda Yıldızların diyetinden, ışık kirliliğinden, UFO’lar hakkında bildiklerimizin doğruluğundan, gece parlayan bulutlardan yani kısacası gökyüzünden bahsetmiş. Sayfa tasarımı mükemmel olmuş. Uzayda dolaşıyormuş gibi bir hissiyat veridi. -daha önce hiç dolaşmadım ama:)- . Bu sayıdaki gökyüzüyle alakalı yazıları okudukça dünyadan uzak bir yerlerde, mesela Küçük Prensin gezegeninde olmak çok istedim. Haberler bölümüne bu ay biraz ağırlık verilmişti ve gerçekten önemli haberler vardı. Benim dikkatimi çeken ise sivrisineklerin yaşanan doğa olaylarından ötürü çoğalması ve bunun sonucunda hastalıkları taşıma riskini arttırdığını anlaması oldu. Ondan sonraki haber ise yeraltı sularının fazla kullanılmasından ötürü dünyanın dönüşümünde kayma yaptığı ve bu yüzden buzulların eridiği yazması insanın dünyaya yaptıklarının aslında kendi sonunu getirdiğini bana bir kez daha hatırlattı. Dikkatimi çeken bir konu da uzay çöpleri! Dünyayı bitirmekle kalmadı insanoğlu… Uzayı da kirletiyoruz. Umarım çalışmalar hızlanır ve insanoğlunun bu korkunç izleri temizlenir. Gerçekten faydalı bilgilerle dopdolu, sayfaları güzel süslemiş harika bir sayı olmuş. Hazırlayanların ve emek verenlere teşekkür ederiz. Bilinçli ve zinde kalın.
Bilim ve Teknik - Sayı 669 (Ağustos 2023)
Bilim ve Teknik - Sayı 669 (Ağustos 2023)Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Yayınları · 202361 okunma
··
554 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
Astronomiye çok ilgiliyim. Ama malesef Almanya'da şehirde yaşıyorum ve ışıklardan yıldız görünmüyor. Üstüne de gözlük ve gozlüğe rağmen iyi görememek eklenince tüm hevesim kaçıyor... Samanyolunu can gözüyle hiç görmedim mesele, hep belgesellerden biliyorum. Ve korkarım göremeden de ölüp gideceğim...
1 önceki yanıtı göster
Sofia okurunun profil resmi
Gamax
Gamax
Astronomiye ilginiz varsa muhakkak Bilim teknik dergisini öneririm. Çünkü her ay neler olduğunu öğrenebilirsiniz. Dilerseniz size web sitesini atabilirim, oradan makaleleri takip edebilirsiniz. Gerçekten muhakkak deneyimlenmesi gereken bir görünüm. Ertelenmemesi gerekiyor. Çünkü yaşamak, sonunu bilmediğimiz bir vakitte bitebilir. Umarım en kısa zamanda deneyimlersiniz.
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.