Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Neden Olmasın?
Ütopya Thomas More tarafından 1516’da yazıldı. More’nin yazdığı bu kitapta da bahsedilen ülke gerçekte yok. More hayalindeki ideal ülkeyi bu eserinde var etti. Yaşadığı dönemdeki İngiltere ve benzer ülkelerin yönetim biçimlerini de eleştirel bir gönderme yaptı, aynı zamanda. Adada yaşayan Ütopya halkının Yönetim biçimleri ve sosyal yaşantıları kusursuzdur. Ütopya , yarım ay şeklinde yerleşmiş, 54 şehirden oluşur. Her şehrin yöneticileri bulunur. Bu yöneticiler halk üzerinde baskı kuran zorba değil, aksine halk tarafından sevilen ve saygı duyulan kişilerdir. Yöneticiler halkın çıkarını gözetir. Kendi bencil duyguları ve hırsları yoktur. Latince yazılan eser ilk kez Almanca dilini çevrildi. İngilizce çevirisi ise Ralhp Robinson tarafından 1551 yılında yapıldı. Okuduğum kitabın Latince aslından çevirisi, profesor Dr. Çiğdem Dürüşken tarafından 2009 yılında yapıldı. Kabalcı yayınevi tarafından yayınlanarak Türk edebiyatında yerini aldı Ütopya ‘da her şey herkese aittir. Özel mülkiyet yoktur burada. Üretim herkesin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğundan halkın yaşam ve gelecek kaygısı yoktur. Kızlar 18 yaşından , erkekler 25 yaşından önce evlenemez. Çocuklar daima büyük insanların gözetimindedir. Büyükler davranışları ile küçüklere örnek olur. Örgütlenme her konuda Ütopya halkının yararı düşünülerek , sade ve öz olduğundan sayfalar dolusu, kafa karıştıran ve anlaşılmayan yasa kitapları yoktur. Az sayıda yasalar vardır. Bu yasalarda açık ve anlaşılır olduğundan , avukatlara ihtiyaç yoktur. Gerektiği zaman herkes kendi savunmasını yapacak kapasitededir. Dini inançlarda herkes özgür, isteyen istediği dine inanır. Hiç kimse başkasına zorla dini inançlarını telkin edemez. Bu suçtur. Barış yanlısı olan Ütopya zorunlu olmadıkça savaşmaz. Savaşla kazanılan onurun en büyük onursuzluk olduğu düşüncesinden hareket eder. Ancak, savaşı akıl güçlüyle kazandıkları vakit, büyük bir çoşkuyla kutlarlar. Çünkü kimse ölmemiştir. Savaşlarda aldıkları esirleri ve suç işleyen ütopyalıları köleleştirirler. Bu köleler üreten, çalışan kölelerdir. Öyle ki başka ülkelerden gelip köle olarak yaşamayı isteyen insanlar bile olur. Ütopyalılar bu kölelere çok saygılı davranırlar. İstedikleri zaman kendi ülkelerine geri dönebilirler.Asla onların üzerinde baskı yapmazlar. Diğer kölelerin ise durumu daha farklı ve sıkıdır. Çünkü onlar suçlu yada savaş esiridir. Savaşlarda kendi ülke insanlarını savaştırmak istemezler. Paralı askerler savaşır. Bununla birlikte kadın ya da erkek savaş tekniklerini en ince noktasına kadar öğrenir. Ütopyalılar günde 6 saat çalışır. Kıyafetleri genelde tek tiptir. Madeni şeyler, altın, gümüş onlar için bir anlam ifade etmez. Thomas more ilk modern sosyalist olarak anılır. Karl Marx için ise, güvenilir bir kaynak olmuştur. Thomas More 7 Şubat 1478 yılında İngiltere’de doğdu. Yazar, devlet adamı ve hukukçuydu. Hayali bir adada kurguladığı bir ülkenin siyasi sistemini idealleştirdi. More kral VIII. Henry’nin , İngiliz kilisesinin başına geçme isteğine karşı çıktı. Bu karşı duruş onun siyasi kariyerinin sonu oldu. Kral tarafından hain ilan edilerek , idam edildi. Ölümünden dört Yüz yıl sonra 1935’te Papa XI. Pius tarafından aziz ilan edildi. Thomas More’nin ailesi sonradan aristokratlık ünvanını kazanan, burjuva kökenli bir aileydi. Hukuk öğrenimi gördüğü yıllarda manastır hayatı yaşadı. Rahip olmak tek hayaliydi. Manastır hayatı yaşadı. 1504’te avam kamarası seçimlerine katılıp kazanınca manastır hayatına son verdi. 1499’da Hollandalı yazar Erasmus ile dost oldu. Erasmus “Deliliğe Övgü” isimli eserini 1509’da Thomas Mora’yı adadı. Ütopya’yı okuyan her okurun kendi dünya görüşüne göre eleştirecek şeyler bulabilmesi oldukça olası ve doğal. En temel sorunları ele alışı, sınıfların ve özel mülkiyetin olmadığı, paylaşımcı ve sosyal refahın ön planda tutulduğu, barış yanlısı bir ülkenin hayali bile çok güzel. Anlaşılır ve akıcı bir dille kaleme alınışı çok başarılı. Hayal edilen bu ülkenin daha gelişmişini, daha az eleştirilecek şeklini günümüz dünyasında kurmak ve yaşatmak elbette mümkündür. Sınıfsız, sömürüsüz bir dünya neden olmasın? Emperyalizm ve kapitalizm sistemleri insanların bir daha ulaşamadığı, cehennemin dibini boyladığı vakit yer yüzünde her şey çok daha anlamlı ve güzel olacak. İnsanların ihtiyaçları kadar üretip, tükettikleri bir sistem kurulması mümkündür. Adaletli ve eşitlikçi sosyal refahın yüksek olduğu, her şeyin insan için olduğu, bir toplumu yaratmak her zaman mümkündür. Ne kadar güç olsa da...
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Kabalcı Yayınevi · 201120,4bin okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.