Robert Walser'ın edebi savaşını takip etmek, zihnini kontrol etmekte zorlanırken bu kadar muhteşem eserleri nasıl ortaya çıkardığını anlamaya çalışmak ve bunları yaparken de Robert Walser'ın dehasına hayran kalmamak elde değil.
Haydut bu kitabın baş kahramanı. O dünya düzenine kendi çapında kafa tutan bir fleneur diyebiliriz aslında. Sosyalist ver hümanist fikirleri olan Haydur bir yandan da bir zevk ve sefa insanı.
Parayla olan mesafeli ilişkisi kadınlarla olan içli dışlı hallerinin tam tersi.
Haydut bir şey çalmak için değil o kadar da keskin olmayan zekası ile bizden çalınanları göstermek için var olmaya devam ediyor.