Sarah Jio kitaplarını okumayı çok sevdiğim genellikle de okumaya başladım mı bitirene kadar elimden bırakamadığım bir yazar. Mesela “Böğürtlen Kışı”nı lise sonda sınıf arkadaşımdan almıştım ertesi gün geri teslim etmiştim çünkğ meraktan elimden düşürememiştim. Yazarın kalemini bu yüzden çok seviyorum merak unsurunu sona kadar yaşatmayı başarabiliyor ya da bulduğunuz sonuçtan sizi şaşırtmayı, “Acaba mı?” demenizi sağlıyor. Yalan söyleyemeceğim ben Amanda(Addison)un başına neler geldiği ile binlerce teori döndü kafamda. Öncelikle kitap iki ayrı dönemi iki ayrı karakter üzerinden anlatıyor. İkinci dünya savaşı sırasında bir Amerikalı genç kadının İngiltere’de bir kasabada bulunan malikaneye “dadılık” yapmaya gelmesiylr başlıyor. Bu malikane oldukça gizemli ve insanları ürküten bir malikane o yüzden içinizdeki merak daha da artıyor. Bu genç kadının adı Flora Lewis, Flora’nın asıl gelme amacı çok farklı ama onun gelmesiyle resmen evdeki dengeler değişiyor ve yıllar sonraya kadar uzanacak bir bilinmezlik zinciri yaratıyor. Evin hanımı Leydi Anna’nın ölümüyle başlayan gizem Flora ile devam ediyor. Evin her üyesi birbirinden enteresan mesela. Leydi Anna ve Flora’nın bıraktığı gizemi eşi Rex’in ailesinin aldığı yazlık olarak alınan bu eve geçmişinden kaçmak için gelen Addison ile ortaya çıkarıyor. Addison kitabımızın bir diğer anlatıcısı günümüz kısmını onun ağzından okuyoruz. Oldukça zor ve sorunlu bir çocukluk geçiriyor, manipüle ediliyor ve tüm bunlara rağmen bir şekilde kendine yeni bir hayat kurabiliyor. Adını değiştiriyor, ona deli gibi aşık, karısının değer verdiği şeyler için ailesine rest çekmekten korkmayan, bir mimiğinden eşinin içini görüp anlayan Rex ise eşinin geçmişinden bir haberdir. Geçmişinde belası olan kişi Sean’ın tekrar hayatına girip tehdit etmeye başlaması ile Rex’e gerçekleri söylemek ister ama bu sevgiyi kaybetmekten korkar. Kendi geçmişi ve korkularından kaçarken geçmişte giz olan iki kadının sırrını çözer ve bunu yaparken kendi hayatındaki kördüğümü çözer ve aydınlığa kavuşur. İçinde çok güzel ve naif bir aşk öyküsünü barındırırken çözmeniz gereken gizemlerle de sizi hikayede tutuyor ben bu yüzden oldukça beğendiö. Kitabı okuduğunuzda ise “Siyah Lale” kitabı aklınıza gelebilir tabii okuduysanız. Çiçek dilinde kamelya “Kaderim senin ellerinde” demekmiş unutmayın ki sizin kaderinizde kendi elinizde.”

Son KamelyaSarah Jio · Pena Yayınları · 201913,7bin okunma

·

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

AYÇALİÇE