Gönderi

Ekonomi din gibi... Ne kadar anlaşılmazsa o kadar makbul sevgili dostlarım. Oysa o kadar basit ve hayatımızın içinde ki! Bakkala, markete, manava, doktora, okula gitmek; eve dönüp faturalarla karşılaşmak; televizyonu açıp bir film, dizi ya da reklam izlemek; eş dostla buluşmak veya birilerine borç verip almak... Bu saydıklarım ekonomi değildir de nedir? Ekonomi demek illa borsa terimlerinin, teknik indikatörlerin, karmaşık makroekonomi kavramlarının havalarda uçuşması mıdır? Buna rağmen ekonomi yıllarca sanki sıradan insanın anlayamayacağı kadar karışık ve soyut bir kavrammış gibi anlatıldı, yani din gibi lanse edildi. Bilinçli bir şekilde karmaşıklaştırıldı ki kolay anlaşılmasın, sadece Ekonomi Ruhbanları ile Siyaset Cambazları'nın oyun alanı olsun. Para sistemi, bugüne kadar en az sorgulanmış inanç şeklidir diyebiliriz. Paranın nasıl yaratıldığı, onu yöneten politikalar ve toplumu gerçekte ne kadar etkilediği, nüfusun büyük bir bölümünün kayıtsız kaldığı meselelerdir. Yaşadığımız dünya öyle bir dünya ki var olan zenginliklerin %40'ına toplumun sadece yüzde biri sahip. Her gün 34 bin çocuk yoksulluk ve önlenebilir hastalıklardan ölüyor. Dünya nüfusunun yüzde 50'si günde iki dolardan daha az bir gelirle yaşamaya çalışıyor .
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.