Kur'an'ın Türkçe Olarak Okunması
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, milletvekillerinin huzurunda, 'Tanrı birdir ve büyüktür.' diyen, Kur'an'ı Kitab-ı Ekmel olarak kabul eden, Hazret-i Muhammed'in son peygamber olduğunu söyleyen gerçek mü'min Atatürk'ü dinsizlikle suçlamak Müslümanlıkla kabili telif değildir. İslâm dininin kurallarına göre, Tanrı birdir, Hazret-i Muhammed Tanrı'nın elçisidir diyen bir kimse mü'mindir. Kur'an'ın Türkçe olarak okunmasını da açıklayalım. Sadece bir Ramazan'a mahsus olmak üzere, Atatürk tarafından görevlendirilen ünlü hafızlarımız bazı camilerde Kur'ân'ın evvelâ aslını ve sonra Türkçe anlamını makamla okumuşlardı. Atatürk Kur'an'ı Türkçeleştirdi diyenlere sorarız; Kur'ân'ın aslının makamla okunmasında dinî bir sakınca görmüyorsunuz da Türkçe anlamının makamla okunmasını neden mahzurlu görüyorsunuz? Eğer Atatürk Kur'ân'ın aslının okunmasını yasaklamış ve sadece Türkçe olarak okunmasını uygulamış olsaydı, biz de bir Müslüman olarak bunu Kur'an'a bir müdahale olarak kabul eder ve tenkit ederdik. Biz delilsiz konuşmuyoruz. Atatürk tarafından görevlendirilen ünlü hafızlarımızdan Kur'an bülbülü, Üstat Sayın Hafiz Zeki Çağlarman halen Levent'te oturmaktadır. Bu konuda kendilerinden daha geniş malûmat almak mümkündür. Atatürk'ün kız kardeşi Makbule hanımla uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine "Makbule, Ramazan geliyor, annemize Hatim okutmayı ihmal etme" der ve Hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi. Muarızlarımıza soruyoruz: Atatürk dine, Kur'an'a, ahiret gününe inanmamış olsaydı annesine Hatim okutur muydu?
Sayfa 218Kitabı okudu
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.