Gönderi

Parlak gelişiminin ardından Asya medeniyetinin orantılı duraklaması, merakın ürünü olan fikirler sermayesini tüketmesinden kaynaklanıyordu. Asya’nın, insanların zihinlerine enerji veren ve tesadüfî tecrübelerine önem vermeyi bekleyen büyük soyut düşünce şrmaları yoktu. Tefekkür içinde kaldı ve fikirler statik oldu. Soyut fikirlerin yalnızcs bu tefekkürü, yenilik üreten anarşik merakı bastırdı. Spekülasyon, Akıldan yavaş yavaş yok olmuştu. Milyonlar elmaların ağaçlardan düştüğünü görmüştü, ama Newton’un zihninde dinamik ilişkilerin matematiksel şeması vardı; milyonlar, tapınak ve kiliselerde sallanan lambalar görmüştü, ancak Galileo’nun zihninde bu aynı matematiksel şemaya dair belirsiz önsezisi vardı; milyonlar bitbirlerini avlayan hayvanlar, birbirlerinin gelişmesini engelleyen sevzeleri görmüştü, milyonlar kıtlık ve susuzluğa katlanmıştı, ancak Charles Darwin’in zihninde Malthusçu şema vardı. İlerlemenin sırrı, morfolojinin soyut şemalarına spekülatif ilgidir. Pratik ilgilerle bağlantı kurmadan önce, böyle soyut şemaların insanlatın zihinlerinde ne kadar sürede felişebileceği pek fark edilmez.
Sayfa 72 - PdfKitabı okudu
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.