Gönderi

"... Güneyli ve neşeli bir halk, yaşama sevincinin bu biçimde itibarsızlaştırılmasına nasıl olur da tahammül eder? Nasıl olur da bir entelektüel çileci, tek başına, binlerin ve de binlerin var olmaktan duydukları mutluluğu böyle sonuna kadar gasp edebilir? Calvin'in sırrı yeni değildir, diktatörlerin tümüne ait çok eski bir şeydir: Terör. Kimse aldanmamalı. Hiçbir şeyden korkup gerilemeyen, her tür insancıllığı zaaf diye alaya alan zorbalık müthiş bir kuvvettir. Sistemli bir biçimde düşünülüp tasarlanmış, despotça uygulanan devlet terörü, bireyin iradesini etkisiz hale getirir, her toplumu çözer, altını oyar. Bitiren bir hastalık gibi ruhları kemirir ve -bu onun son sırrıdır- çok geçmeden toplumsal korkaklık onun yardımcısı ve yardakçısı olur; ve herkes kendini zanlı hissettiği için diğerlerini suçlar ve korkaklar korkularından tiranın buyruklarına ve yasaklarına hevesle itaat eder..."
Sayfa 65 - Can Sanat Yayınları, 14. Baskı
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.