Biz bu aykırılıklarla daha çok yaşarız
ölümü bekleyerek.
Varoluş sancısını eksiksiz çekerek
ölümün doğumunu gözleyerek!
Hayata bağlanma krizi geçiriyor kalplerimiz,
Bir türlü ölemiyoruz bunca anlamsızlık içinde.
Yüzümüzü döndüğümüz her şey
rakımı yüksek bir dağ oluyor bakışlarımıza,
umutların umudu kırılıyor sonra.
Hayal kurmak bir üşengeçlik hali gibi
öyle yılgın öyle yorgun
yatıyor heveslerde...
Çokça sorguluyorum bazı şeyleri
canım Thomas.
Senin gibi
dünyaya neden geldiğimizi
soruyorum soru işaretlerine.
Hiçbir noktalama işareti,
tamamlamıyor boşluğumu.
Hiçbir insan ilişkileri
Tam anlamıyor boşluğumu!
Soğudukça nefesimiz ;
yaşama sevincimizden,
yaklaşmadıkça cesetlerimize
biz diyorum canım Thomas,
daha çok zelzele atlarız da
ölmeyiz!