Kral, "istiyorum" derken kullandığı öznelliğini tarafsız yasa kapsamına alır ve bakanların görüşlerini devletin kararına dönüştürür. Attığı imzayla, yasayı kendi kişisel isteğinin ifadesi haline getirir.
İşte bu, kurdele kesmek, çocukları sevmek ya da ilk taşı koymak gibi boş davranışların arkasında yatan mantıktır.
Kral yasaların içeriğine karışmaya başladığı anda, kendisini sıradan vatandaşlardan ayıran sınırı geçmiş olur, devlet insancıl yüzünü yitirir ve öldürücü diktatörlüğe dönüşür.