"Ruhum, kendi fazla olgunlaşmış meyvesiyle ağır,
Ağır ruhum, meyvesiyle.
Kim gelecek şimdi, yiyecek ve doyacak?
Ruhum şarabıyla taşıyor.
Kim çöl sıcağında serinleyecek?
Keşke çiçeksiz ve meyvesiz bir ağaç olsaydım,
Çünkü bolluğun acısı bereketsizlikten daha acı,
Ve kimsenin kendinden almadığı zenginin kederi
Kimsenin vermediği dilencininkinden daha fazla
Keşke kuruyup kalmış bir kuyu olsaydım ve insanlar içime taş atıyor olsaydı,
Böylesi daha iyi ve kolay olurdu canlı bir su kaynağı olmaktan,
İnsanların yanımdan geçip içmemesindense.
Keşke ayaklar altında çiğnenmiş bir ot olsaydım,
Böylesi gümüş telli bir lir olmaktan daha iyi olurdu
Sahibinin parmakları olmayan ve
Çocuklarının sağır olduğu bir evde."